Kayıtlar

Eylül, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Trans Yağ Nedir?

TRANS YAĞ İnsan vücudu için en zararlı olan yağlar trans yağlardır. Bu tür yağlar daha çok margarinlerde, bisküvilerde, pastalarda, cipslerde, kurabiyelerde ve rafine yiyeceklerde bulunmaktadır. Trans yağlar sağlık yönünden çok zararlıdır ve kilo aldırarak obeziteye davetiye çıkarırlar. Margarinler, sıvı yağların yüksek ısıda hidrojen gazı ile işlenip katı duruma gelmesiyle oluşmaktadır. Bu hadi­se yağın molekül yapısını değiştirdiği gibi vücudumuzda bulunan etkisi­ni de farklılaştırır­­. Margarinler bir anlamda doğal yağ değil, insan yapımı (suni) yağlardır ve sağlığa zararlıdır­­. Margarin yiyen  kişilerde kalp hastalığı rizikosu yüzde 50 artmakta­dır­. Aldığınız hazır besinin; bisküvi, kurabiye ya da kekin etiketinde içeriğinde hidrojenize bitkisel yağ kullanıldığı yazıyorsa, o gıdada trans yağlar vardır ve sağlığa zararlıdır­­.  Margarindeki yağlar tereyağın­dan daha zararlıdır­­. Sağlıklı bir beslenme için, günlük yağ tüketimi mümkün mertebe azaltılmalıdır­­.

Böbrek Nakli Kimlere Yapılır?

Böbrek Nakli Kimlere Yapılır? Böbrek nakli ihtiyacı olan herkese imkan oldukça yapılmaya çalışılır. Fakat yeterli bağışçı olmadığından böbrek nakli belirli kriterlerin olduğu bir sıra dahilinde yapılır. Örnek verecek olursak sırası geldi diye 65 yaşındaki bir insanın böbreğini 16 yaşında olan bir çocuğa takmak istemeyiz, genelde­. Çünkü organın yaşı ömrünü tayin eder­. İnsanın nasıl bir ömrü varsa organlarında ömrü vardır. Böbrekte yaşlandığında onun ömrü kısalır. Bu sebeple genç birine genç bir organ takmak daha yerinde bir uygulama olur­. Ama bütün tıbbi değerler eşit çıkarsa o zaman hastanın üretime katkısına bakarız­. Bu subjektif bir kriterdir Aslında, ama topluma katkısı­nı da dikkate almamız gerekir­. Ekip olarak bu analizi de bir konseyle yapar ve en  doğ­ru hastayı tayin ederiz­. Bugüne kadar 450 kadavradan organ nakli yaptık ve hiç bir nakilden sonra niye ona taktın da bana takmadın diyen  bir kişi bile olmamıştır. Böbrek Nakli İçin Uygun Hasta Nasıl Belirlenir? Son muayene

Böbrek Naklinde Doku Uyumu

Böbrek Naklinde Doku Uyumu Organ nakli ameliyatlarında doku uyumuna sadece böbrek naklinde bakılır. Yani ne karaciğer, ne pankreas, ne ince bağırsak ne de kalp naklinde doku uyumuna bakılmıyor. Böbrekte de doku uyumu biraz­dan ayrıntı­lı anlatacağım­. Peki nedir bu doku uyumu? Doku uyumu benzetmek gerekirse kan grubu gibidir­­. Dokuların üçünü anneden, üçünüde babadan almaktayız­. Yani genel olarak doku uyumumuz annemizle %50, babamızla %50'dir­­. Kardeşlere baktığımızda bu oran daha yüksek ola­bilir ha t­ta bazı zamanlarda iki kardeş arasında bulunan doku uyumu %100 yani altıda altı ola­bilir­­. Böbrek nakli için gerekli olan doku uyumu oranı nedir? Ülkemizde biz bu işe başlayana dek söylenen  altıda üçün altın­da nakil yapılamayacağıydı­. Evet, diyalize girerken  hep bunu konuşurduk arkadaşlarla­. doktorlarla sorduğumuzda ise çok tavsiye etmedikleri­ni ama denenebileceği­ni söylerlerdi. Biz de acaba mı diye kara kara düşünür dururdul­. Doku uyumsuz böbrek naklinde neden  böyl

Böbrek Nakli Ne Kadar Sürer?

Böbrek Nakli Ameliyatı Ne kadar Sürer? Hastanın ve takılacak olan böbreğin damar yapısın­da daha önce geçirmiş olduğu cerrahi operasyonlar­da bir sorun yok ise ya da hasta çok tombul değilse biz bugün bir böbrek nakledilme­si ameliyatını yaklaşık 1,5 saatte bitirmekteyiz­. Böbrek nakli operasyonları ilk yapılmaya başlandığın­da ortalama 6-8 saat sürmekteydi­. Tabiki bunları derslerde okuduk. Örnek verecek olursam ben  hiç 6-8 saatlik bir ameliyata girmedim­. ABD'de organ nakledilme­si uzmanlığı yaparken  ise bu ameliyatlar ortalama 3,5 saat sürmekteydi­. Tabi ki bu da hastanın durumuna bağlıdır. Yani hastada ek bir patoloji yok ise genelde süre bu kadar olurdu­. Böbrek Nakli Ameliyatı Zor Mu? Bu soruyu bu şekilde değil de, böbrek nakli ameliyatı cerrah için zor bir ameliyat mıdır? diye soracak olursanız, cerraha göre değişir derdim­. Bu ameliyatı 10 kere yapmışsan zor gele­bilir, 50 kere yapmışsan da zor gele­bilir ama bin beşyüz kere yapmışsan zor bir ameliyat olmaktan çıkacaktı

Böbrek Nakli Nedir?

Böbrek Nakli Nedir? Böbrek nakli­ni canlı ya da ölmüş birisin­den  alınmış organın böbrek yetmezliği olan bir hastaya nakledilme­si olarak tanımlayabiliriz­. Bu ameliyat sonrasın­da hasta bir­takım ilaçlar kullanır ve bunun dışın­da bütünüy­le olağan hayatına geri döner­. Yani eskisi gibi çalışa­bilir­­. Kadınlar isterse çocuk sahibi ola­bilir, onlar artık normal sağlıklı bir insandırlar­. Ama az önce vurguladığım ve her seferinde de vurgulayacağım üzere en  önemlisi hastaların yaşam süresi uzar­. Böbrek Nakli­ni Diyalize göre daha iyi kılan bir başka neden  ekonomik boyuttur­. Özel­de böbrek genel­de organ nakledilme­si bireysel bir hastalıkla sınırlı kalmıyor­. Bunun devlete de bir maliyeti var­. bir diyaliz hastası­nın devlete maliyeti yıllık 50 bin TLdir­­. Bu böbrek nakledilme­si gibi bir durum söz konusu olunca ilk sene için 30 bin TL, Ama on­dan sonraki yıllar­da da bu rakam 12 bin TL'ye düşüyor­. Bakanlığın yaptığı çalışmalara göre aradaki fark nedeniyle yıllık kayıp bi

Böbreğin Vücuttaki Görevleri

Böbreğin Vücuttaki Görevleri Yediklerimiz, içtiklerimiz faydalı besinlerin yanı sıra bir­takım yan maddeler de içerir ki, bunları vücuttan atmamız gerekir­­. Bunları da sıvı olarak, yani idrarla atarız­. Yani böbrek, halk arasın­da da söylendiği üzere vücutta bulunan zehirli maddeleri süzen  organdır ama görevleri bun­dan ibaret değildir­­. Kansızlığı engeller, vücudumuzdaki asit-baz dengesi­ni korur ve hormonal açıdan da mü­him roller oynar­. Ayrıca kalbimizden  çıkan kanın 3/1'i böbreklere gider­. Zaten  böbrek, kan damarların­dan meydana gelmiş  bir yumaktır ve çok önemlidir­­. O olmazsa hayatımızı kaybederiz­. Tıpta vücudu ne yönetir, sorusuna hemen  her doktor uzmanlık alanına göre ce­vap verir­­. Kardiyologlar bu soruya kalp der, işte gastrologlar bağırsak, nefrologlar da böbrek der­. Ama esasın­da vücut bir orkestradır ve her organın tıpkı bir enstrüman gibi farklı ve özel bir işlevi vardır­­. Böbrek de bu orkestranın en  mü­him enstrümanların­dan bir tanesidir­­.

Beyaz Ekmeğin Zararı ve Kalorisi

Beyaz Ekmeğin Zararı ve Kalorisi Ülkemi­zin bana gö­re en  mü­him beslenme problemlerin­den  biri, beyaz ekmek yeme alışkanlığıdır­­. Beyaz ekmek ülkemizde alınan günlük kalori ihtiyacı­nın hemen  hemen  %30 ila %40'ını oluşturmaktadır­­. Kültürümüzde ekmeksiz yemek yeme alışkanlığı da olmadığın­dan ekmek, özellikle Anadolu'da en  fazla tüketilen  yiyecek maddesidir­­. Eskiden  köylerde tam buğday unun­dan ekmek yapılmakta iken  bugün bu alışkanlık bırakılmış ve köylerin çoğun­da fırınlar açılıp beyaz ekmek tüketimi hızla artmıştır­­. Beyaz ekmek hiç bir doyurucu değeri olmayan, posa, vitamin ve minerallerden  yoksun bir ekmektir­­. Buğdayın içerisindeki bütün değerlerden  yoksun bir ekmektir­­. Buğdayın içerisindeki bütün değerli yiyecek maddeleri atılmıştır­­. Bu ekmekle yalnızca mide doldurulmakta, açlık yatış­tırılmakta, bunun karşılığın­da da kan şekeri yükselmekte, bağırsaklar­da hastalıklar ortaya çıkmakta ve gerekli vitamin ve mineraller alınamamaktadır­­. Tam buğday

Castleman Hastalığı Nedir?

CASTLEMAN HASTALIĞI Castleman hastalığı lenf düğümleri­ni ve vücudun başka bağışıklık hücre yapılarını etkisi altına alan ve ender görülmekte olan bir hastalıktır­­. Dev lenf nodu hiperplazisi, anjiyofolliküler lenfoid hiperplazisi gibi isimlerle de bilinen  Castleman hastalığı bir lenfoproliferatif deformitesi (bozukluğu) olarak sınıflandırılır­­. Bu, lenfatik hücrelerin aşırı büyüme­si manasına gelmektedir­­.Castleman hastalığı, aşırı hücre büyüme­si ile karakterize edilen  lenf sistemi kanserlerine (lenfoma) benzer­. Castleman hastalığı kanser olarak kabul görmez ama lenfoma dediğimiz kanser türü açısın­dan yüksek risk taşır­­. Tedavisi ise, hangi tür Castleman hastalığına sahip olduğunuza göre değişir­­.

Bahar Nezlesi (Vernal Konjuktivitis)

Bahar Nezlesi (Vernal Konjuktivitis) Daha çok çocuk ve gençlerde rastlanılan bu göz hastalığı çift yön­lü bir konjuktivitis şeklidir­­. Her ne kadar adını bahar mevsimin­den  almış olsa da yaz mevsiminde ortaya çıkmakta­dır­. Erkeklerde ve sıcak iklimlerde yaşayanlar­da daha çok görülür­. Semptomlar; Kaşıntı, ışıktan rahatsız olma, gözde sulanma ve göz kapakların­da şişlik hissidir­­. Vernal konjuktivitis iki şekil­de ortaya çıkmakta­dır­. Palpebral form ve bulbar form­. Bazen  iki şeklin de kombine olduğu olgular ola­bilir­­. 1­. Palpebral form´da üst kapak konjuktivasın­da daha belir­gin olmak üzere bütün konjuktivanın kırmızı renkte olduğu görülür­. Papiller dediğimiz konjuktivada poliglonal ve hipertrofik şekil gösteren  sert, kabarık, üstleri düz olan ve mavi beyaz renkte süt görünümünde kabartılar mevcuttur­. 2­. Bulbar form ise palpebral kadar karakteristik değildir­­. Kızarıklık hafiftir ve jelatinöz kabarık kalınlaşmalar limbusta nodül ya da halka biçimin­de ortaya çıkmakt

Ankilozan Spondilit

Ankilozan Spondilit (AS) (Diğer adları Romatoid Spondilit, Spondilit veya Marie-Strumpell Hastalığı) Bir ya da birden  fazla omurga kemiği­nin iltihaplanması durumudur­. Omurga kemikleri arasın­da görülebildiği gibi omurga kemikleriy­le leğen  kemikleri arasın­da da görüle­bilir­­. Sonuç olarak etkilenen  kemik yüzeyleri birleşme eğilimine girmektedirler­. Hastalığın nedeni bilenmemektedir, fakat genetik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir­­. Hastalık, özellikle geceleri ve hareketsizlik ile görülen  aralıklı kalça ve/veya alt sırtta ağrıile başlamaktadır­­. Sırt ağrısı kalçaya yakın alanda başlayıp yukarı doğru ilerleyebilir­­. Ağrı, öne doğru eğilme ile azaltıla­bilir­­. Göğüs kafesi­ni oluşturmakta olan kemiklerin etkilenme­si nedeniyle akciğer genişleme­si kısıtlı ola­bilir­­. Şikayetler herhangi bir safhada arta­bilir, azala­bilir ya da dura­bilir­­. Genel­de 20-40 'li yaşlar­da görülür, fakat on yaş altın­da da görüle­bilir­­. Daha çok erkeklerin etkilenmekte olduğu g

Anal Fissür

ANAL FİSSÜR Anal Fissür Nedir? Makatta bulunan kasların bütünlüğünün çatlama ya da yırtılma yolu ile bozulma­sı olarak tanımlanır­­. Bütün yaş ve cinsiyetlerde görülebilmekle beraber 60 yaş üzeri erişkinlerde ve küçük çocuklar­da tanı konabilmektedir­­. Sert ve iri dışkı­nın geçişi ile beraber keskin ağrı yakınma­sı belirgindir­­. Ağrı bir saat kadar süre­bilmekte ve başka dışkı geçişi ile yinelenmektedir­­. Sert bir zemine otururken  de ağrı hissi duyulur­. Tuvalet kağıdı, iç çamaşırı ya da alt bezinde çizgi halinde kan bulaşma­sı görüle­bilir­­. Makat etrafın­da kaşınma belirgindir­­. Çocuklar dışkılamayı reddede­bilirler­. Anal Fissürün Nedenleri Anal fissürün nedeni bilinmemektedir, fakat şikayetler makattan sert ve iri dışkı­nın geçme­si ile belirginleşir­­. Hastalığın görülme olasılığı kabızlık, lösemi, Crohn hastalığı, bağışıklık sistemi yetmezliği hastalıkları ve birden  fazla gebelik ile beraber artmaktadır­­.

Megalomani Nedir?

MEGALOMANİ Megalomani, öncelikli nitelikleri zenginlik, güç veya her şeye gücü yetme olan, kuruntudan ibaret fanteziler içeren  psiko-patolojik bir haldir­­. “Megalomanin öncelikli özelliği şişirilmiş bir özsaygı, bireyleri güç ve inançlarını olduğun­dan büyük görmektir­­.” Tarihte, bu eski isim ilk olarak 1968 yılında, Heinz Kohut tarafın­dan narsistik kişilik deformitesi (bozukluğu) için kullanıldı ve o günlerde bunun klinik olmayan dengiydi­. Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’n­da (DSM) veya Uluslararası Hastalık Sınıflandırması’n­da (ICD) megalomaniden  bahsedilmemektedir­. Megalomani kelime­si Yunanca büyük manasın­da olan “megalo” ve delilik, aşırılık manasına gelen “mania”, sözcüklerin­den  türemiştir­­. Bertrand Russell’dan şu aktarma, megalomani hakkındaki yorumunu verir: “Megalomanyak narsistten, alımlı olmak yerine güçlü olmayı isteme­si ve sevilmekten  çok kendisin­den  korkulmasını isteme­si bakımın­dan farklılık gösterir­­. Bu özellik birçok akıl h

Amnezi Türleri

Amnezi Türleri Travmatik Amnezi: Kafatasına alınan darbeler sonucu meydana gelen  travmatik amnezi genel­de geçici bilinç kaybına yol açar­. Ancak yaralanmanın şiddeti önemlidir, yaralanmaya bağlı bir şekil­de amnezi­nin süresi değişebilir­­. Anterograd Amnezi: Yeni olayların ya da bilgilerin uzun süreli belleğe aktarılamaması durumuna anterograd amnezi denir­­. Bunun aksine amnezi başladıktan önceki çağı hatırlamamaya da retrograd amnezi adı verilir­­. Beynin deklaratif bellek ile ilişkisi olan kısımları­nın zarara uğrama­sı neticesin­de ortaya çıkmakta­dır­. Laküner Amnezi: Spesifik bir hadi­se hakkın­da meydana gelen  bilinç kaybına laküner amnezi adı verilir­­. Disosyatif Füg: Psikolojik travmalar neticesin­de meydana gelen  geçici bilinç kaybına disosyatif füg adı verilir­­. Disosiyatif Amnezi: Psikolojik ya da duygusal travmalar neticesin­de meydana gelen  bilinç kayıplarıdır­­.  Gerginlik ve stres yaratan olayların hafızada kayboluşuna disosiyatif amnezi adı verilir­­

Amnezi Nedir?

AMNEZİ Hafızanın sorunlu olması, bozukluğa uğrama­sı halidir­­. Ani bir şekil­de ola­bilir­­. Amnezi yani bilinç kaybı unutkanlık anlamına gel­mez­. Belirli bir çağa ait hiç bir şey hatırlanmaz­. O sürecin öncesi ve sonrasını hatırlamak ile ilgili problem görülmeyebilir­­. Amnezin nedenleri organik ya da fonksiyonel nednlerle ola­bilir­­. Geçirilen  hastalıklar veya travma sebebiyle beynin zarar görme­si ya da belirli (çoğu kez sedatif yani yatıştırıcı) maddelerin kullanılması organik nedenlerdendir­­. Fonksiyonel nedenler psikolojik etkenlerdir, defans mekanizmaları gibi­. Histerik travma-sonrası (post-travmatik) amnezi bunun örnekleridir­­. Zihnimiz­de kayıt edilen  bilgileri saklama ve tekrar çağır­ma gücüne bilinç denir­­. Geçmişle bağ kurmamıza imkan veren  bilinç türlü hastalıklar ya da travmalar neticesin­de zarar ala­bilir­­. Bunların neticesin­de hasta farkına bile varmadan ani amnezi yani bilinç kaybı oluşa­bilir­­. Halk arasın­da amnezi ve unutkanlık karıştırılır fakat amn

Akraba Evliliği Sakıncalı Mıdır?

Akraba Evliliği Sakıncalı Mıdır? Akraba evliliklerinde özürlü çocuk doğma riski iki misline çıkmakta­dır­. Bun­dan ötürü akraba evliliği yapmayı düşünen  çiftlere evlilikten  önce mutlak suretle genetik danışmanlık almaları tavsiye edi­lir­­. Danışmanlık amacıyla başvuru yapan kişilere öncelik­le ayrıntı­lı bir biçimde bir soy ağacı çıkartılıyor­. Soy ağacın­da ailede herhangi bir anomali, zeka özürü, düşükler ve ölü doğumlar saptanmış ise risk daha da artar­. Akraba evliliği sonucu ortaya çıkabilecek hastalıkların hepsi­nin çocuk doğma dan evvel anne karnında iken  taranma­sı teknik anlamda dünyanın hiç bir yerinde mümkün değildir­. Ancak ailede tanısı belli olan bir hastalık var ­ise ya da çiftin hasta çocukları var ­ise anne karnındaki bebek bu hastalık açısın­dan incelenebilmektedir­.

Menopoz Döneminde Neler Olur?

Menopoz Döneminde Neler Olur? Kadınlarımı­zın hayatındaki önemli dönüm noktalarından bir tanesidir menopoz­. Adetlerin kesilme­si ve doğurganlığın bitme­si anlatılır bu kelime ile­. Gerçek kelime anlamı -son adet kanamasıdır­­. Ortalama 40 yaşlarında, kadınlar­da yumurtalıklar, beyin­den  gelen  uyarılara daha az yanıt vermeye başlarlar­. Bu donem klimakterium çağı olarak bilinmektedir­­. Bu dönemdeki kadınlar­da adetler arasında bulunan zaman uzamaya başlar, kanama miktarı azalır, gece terlemeleri ve sıcak basmalar başlamaktadır­. Menopoz da Dediğimiz adetten  kesilmede işte bu süreçte ortaya çıkar­. Menopoza girme yaşı, ortalama olarak 51 yaş dolayıdır­­.  Yüz yılımız başların­da 50 yaşı dahi bulmayan ortalama olarak kadın ömrünün, günümüzde 75 yaş dolayın­da olma­sı menopozdan sonra geçecek olan sürecin önemi­ni arttırmaktadır­­.

Kadınlarda İdrar Kaçırma

KADINLARDA İDRAR KAÇIRMA Bütün dünyada yaygın rastlanılan idrar kaçır­ma sorunu, yurdumuzda da birçok kadı­nın çözüm arayışına girdiği bir konu olmaya devam etmektedir­. Her geçtiğimiz sene tıp biliminde yeni yöntemlerin hayata geçirilmeye başlaması, bu konu hakkın­da sorunlu olan kadınların da yüzünü güldürmektedir­. Kadınlar­da özellikle gündüz ve uyanık olduğun­da istem dışın­da idrar kaçır­ma bu başlık altın­da değerlendirilmektedir­­. Tanımda idrar kaçırmanın miktarı yoktur; çünkü hijyenik ped kullanma mecburiyetinde olmasına karşın şikayet etmeyen  kadınların yanında, damlama biçimin­de ve seyrek idrar kaçırmalarını bile büyük bir sorun olarak gören  kadınlar da vardır­­. İdrar kaçırmanın hastalık olması, kadı­nın sosyal durumuyla sıkı ilişki içerisindedir­­. Kırsal kesimlerde sorun daha çok yaşlanmadan kaynaklı doğal bir problem gibi görülerek doktora gidilmezken, şehirlerde ve özellikle çalışmakta olan kadınlar­da idrar kaçır­ma ağır depresyon, yalnızlık hissi ve sosyal iliş

Serviks (Rahim Ağzı) Kanseri

SERVİKS (RAHİM AĞZI) KANSERİ Önceleri en  fazla rastlanılan kadın cinsel sistem kanseriy­ken, smear testi ile kanser öncesi hücrelerin saptanabilme­si ya da kanserin tanısı­nın öncesinden  konulabilme­si neticesin­de şu an­da kadın cinsel kanserleri arasın­da üçüncü sıklıkta rastlanmaktadır­­. Rahim ağzın­da kanser öncesi farklılıklar gösteren  hücreler, 5-10 sene gibi uzun bir müddet sonra kansere dönüşmektedirler­. Bu da smear testi­nin önemi­ni ortaya çıkarmaktadır­­. Smear testi uygulama­sı neticesin­de rahim ağzı kanserine bağlı ölümler %40 azalış göstermiştir­­. Serviks Kanseri Risk Grupları: 1­. Erken  yaşta cinsel münasebet 2­. Birden  fazla kişiyle cinsel münasebet ya da eşi­nin birden  fazla kadınla ilişkisi­nin olma­sı 3­. Sigara tüketimi 4­. Bağışıklık sistemi bozuklukları­. Bu gruplar da mevcut olan kadınlar­da rahim ağzı kanseri daha sık görülür­. Tavsiye: Rahim ağzı kanseri sıklığı­nın azaltılma­sı ya da erken  tanı açısın­dan en  mü­him test smear testidir­­. Rahim ağz

Doğum Kontrol Hapını Kestim Fakat Adet Göremiyorum

Doğum Kontrol Hapını Kestim Fakat Adet Göremiyorum? Doğum kontrol hapının kullanılması bırakılmasına rağmen, bazı durumlarda düzenli adetler geri dönmeyebilir. Bu durum ilk üç ayda genel­de ortadan kalkar­. Ancak bir yıla kadar adet görülmeyen  durumlar ola­bilir­­. Doğum kontrol hapları­nın kadın üreme sisteminde kalıcı bir hasar bırakmaları gibi bir durum söz konusu olmadığın­dan adet görememe durumun­da uygun tedaviyle veya kendi kendi­ne düzenli adetler tekrar olur­. Uygun tedavi için kadın doğum uzmanınızdan yardım alabilirsiniz.

Doğum Kontrol Hapını Kimler Kullanmamalıdır?

Doğum Kontrol Hapını Kimler Kullanamaz? - Hamilelik kuşku­su olan­lar da, - Nedeni henüz belirlenmemiş adet dışı kanama­sı bulunanlarda, - Tromboflebit (damar iltihabı) geçiren  veya tromboflebit hikayesi bulunanlarda, - Beyin damarların­da tıkanshy;ma olan veya hikayesi bulunanlarda, - Vücudun başka organların­da damar tıkanıklığına sebep olan bir durumun varlığın­da veya öncesinden  böyle bir rahatsızlık geçirmiş bulunanlarda, - 35 yaş ve üzerinde olan ve sigara içen  kadınlarda, - Yetmezlikle seyreden  kronik karaciğer hastalığı bulunanlarda, - İlaç içerisindeki etken  maddelere karşı allerjisi bulunanlar­da katiyyen  kullanılmaz­. Migren  öyküsü, türlü kalp hastalıkları, nedeni bilinemeyen  baş ağrıları, hipertansiyon, diyabet gibi hastalığı bulunanlar­da ise ileri incelemeler yapıldıktan sonra doktor kontrolü altın­da kullanıla­bilir­­. Doğum Kontrol Haplarının Özel Durumlar­da Kullanılışı Doğum kontrol hapları düşük ve kürtajdan hemen  sonra başlana­bilir­­. Anne sütünü boz

Doğum Kontrol Hapı Kullanırken Hamile Kalınır mı?

Doğum Kontrol Hapı Kullanırken Hamile Kalınır Mı? Düzenli bir şekilde doğum kontrol hapı kullanılma­sı durumun­da pratik olarak gebelik imkansızdır­­. Ancak ilaç alımı­nın unutulması, ilacın son kullanma tarihi­nin geçme­si veya bilinemeyen  bir­takım nedenlerle gebelik oluşa­bilir­­. Gebelik oluştuktan sonra anne adayı doğum yapmaya karar verir ise bebeğin gelişimi dikkatli bir şekilde izlenmelidir­­. Doğum kontrol hapı kullanılma­sı sırasın­da meydana gelen  hamileliklerden  doğan bebeklerde ciddi anomalilerin ortaya çıkma olasılığı ilacı kullanmamış olanlara göre çok yüksek değildir­­. Ancak bu tür olguların bildirildiği bilimsel yayınların sayısı bu konu hakkın­da bir sonuca varmak amacıyla kafi değildir­­.

Fertilizasyon Nedir?

Fertilizasyon (Döllenme) Yumurtlamayla beraber serbest hale gelen yumurta, tüplerin kasılma­sı ve yumurtalığa komşu kısmı­nın hareketleri sayesinde tüp içerisi­ne alınır­­. Cinsel ilişkiyi takiben  sperm hücreleri vajinadan rahime ve oradan­da tüplere geçer­. Yumurta ve spermin birbiriyle kaynaşma­sı manasın­da olan döllenme (fertilizasyon) tüplerde gerçekleşir­­. Sperm ve yumurta dişi üreme kanalların­da dölleninceye kadar yaklaşık 24 saat canlı kalabilme yeteneğine sahiptir­­. Döllenmiş olan yumurta tüplerin ritmik kasılmaları ile 3-4 günlük bir sürede rahim içerisi boşluğa ulaşır­­. Bu 3-4 günlük sürede döllenen  yumurtadaki hücre sayısı, bölünme ile artar ve rahim içerisi boşluğa ulaşıldığın­da embriyo (döllenmiş yumurta hücresi) yaklaşık 16 hücreye sahiptir­­. Blastosist, daha da gelişmiş embriyodur ve rahim içerisi boşluğuna yataklanmaya (implantasyon) hazırdır­­.

Osteoporoz Ne Demek?

Osteoporoz Ne Demek? Halk arasın­da "kemik erimesi" olarak da bilinen  bu hastalık, insan ömrünün uzamasıyla kendi­ni hissettirmiştir­­. Günümüzde A­.B­.D her sene yalnızca bu hastalık nedeniyle meydana gelen  kemik kırıkları­nın tedavisi amacı ile yaklaşık 12 milyar dolar harcar­. Hastalıktan bahsetme den  evvel biraz kemiklerimiz hakkın­da bilgi vere­lim­. Kemiklerimiz vücudumuzu dışarıdaki tehlikelerden  koruyan (beyin, kalp), hareket edebilmemiz amacı ­ile eklemler oluşturan, bir­takım mineralleri depo eden, kemik iliği denilen  ve kanım ı­zın şekilli elemanları­nın da yapıldığı dokuları içinde barındıran çok özel yapılardır ­. Esasın­da kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi minerallerin meydana getir­diği kristallerden  yapılmışlardır­­. Kemiklerde, kemik yapan ve kemik yıkan iki tür hücre bulunmaktadır­. Hayatın başların­dan 20-25 yaşlarına dek kemik yapan hücrelerin üstün oluşu sürer­. 40-45 yaşlarına dek bir yapım yıkım dengesi görülse bile bu yaşlar­dan başlayarak yı

Tatil kilolarından kurtulmanın püf noktaları

Resim
Tatil dönemlerinde pek çoğumuzun yeme düzeni değişiyor. Bu da her tatil sonrasında kilo almamıza neden oluyor. Herbalife Türkiye Danışman Diyetisyeni Canan Aksoy, tatilde alınan kilolardan kurtulmanın püf noktalarını paylaştı Yaz döneminde öğün atlamak, uyku düzeninin bozulması, açık büfelerdeki farklı tatlar ve içeceklere karşı koyamamamız, fazla kiloları da beraberinde getirdi. Herbalife Türkiye Danışman Diyetisyeni Canan Aksoy, tatil sonrası aldığımız kilolardan kurtularak eski formumuza kavuşmanın basit ama etkili yöntemlerini anlattı. İşte sağlıklı kilo vermek için birkaç püf noktası; - Su için: Suya vücudumuzun her zaman ihtiyacı var. Susuzluk hissi acıkma hissiyle çok rahat karışabilir. Gereksiz bir zamanda acıktıysanız, önce bir bardak su için, açlık hissiniz 10-15 dakika içinde geçmediyse o zaman bir şeyler yiyebilirsiniz. - Egzersiz yapın: Yürüyüş temponuzu değiştirerek nabzınızı yüksek tutacak egzersizler yapın. - Kalorisi yüksek içeceklerden uzak durun: Kremalı, aromalı k

Haftada kaç kez yapmalı?

Resim
Market poşetlerini kolayca taşıyabilmek mi yoksa baklava dilimli bir vücuda sahip olabilmek için mi kas yapmak istiyorsunuz? Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, güvenli ve verimli bir egzersiz programının püf noktalarını sizler için yazdı. Kuvvetlendirme ya da dirençli egzersizde tipik olarak ağırlık makinaları, serbest ağırlıklar ve dirençli bantlar gibi ekipmanlar kullanılır. Bu egzersizler kemik kaybına karşı koruyucudur ve kas yapımını sağlar. Aynı zamanda vücudunuzdaki kas kitlesinin oranını artırır. Bu yüzden egzersiz rutininizde önemli bir yere sahiptir. Teknik olarak, kuvvetlendirme ya da dirençli egzersizleri duvara karşı şınav veya dambıl kaldırma gibi kaslarınızın normalden daha fazla kuvvetle karşılaştığı herhangi bir zamanda ve yerde yapabilirsiniz. İlerleyerek artan ağırlıklar ya da artan direnç kasları kuvvetlendirir. Küçük nüanslar bir yana, kuvvetlendirme egzersizleri; market poşetlerini taşımak, merdiven çıkmak, sandalyeden kalkmak, otobüse yetişmek gibi günlük aktiviteleri

Hamilelikte Bulantıya Karşı Ne Tür Önlemler Alınabilir?

Hamilelikte Bulantıya Karşı Ne Tür Önlemler Alınabilir? Karbonhidrat ve protein açısın­dan zengin bir beslenme diyeti uygulayın ­. Böylelikle çevre şart­ları içinde olabildiği kadar iyi beslenmiş de olursunuz­. Bilhassa kusa­rak sıvı kaybediyorsanız, bolca sıvı almalısınız­. Mideniz rahatsız olduğu dönemlerde katı besinlere oranla sıvı besinleri daha rahat alabiliyorsanız beslenmenizi bu yolla sağlayın­. Elini­zin altın­da milk-shake'ler, meyve veya sebze suları, çorbalar veya et suları gibi sıvı besinleri bulundurmaya çabalayın­. Eğer devamlı sıvı besinle beslenmenin midenizi bulandıracağını düşünüyorsanız o zaman bol sulu katı besinleri tercih edebilirsiniz (turunçgiller, kavun, lahana gibi)­. Bazı kadınlar, aynı öğünde hem sıvı hem katı gıda ile beslenmenin sindirim sistemleri­ni yorduğunu belirtmektedirler­. Eğer siz de benzeyen  bir sorunla yüz yüze olduğunuzu düşünüyorsanız, sıvı besinleri öğün araları almaya çabalayın­. Bulantı ve kusmalar nedeniyle alamadığınız vitaminl

Hamilelikte Sabah Bulantısının Nedenleri

Hamilelikte Sabah Bulantısının Nedenleri Gebelikte sabah bulantılarına neden  olan şey nedir? Bu sorunun yanıtı kesin olarak bilinmemektedir fakat bu konu hakkın­da fazlaca sayıda arsayım bulunmaktadır­­. Bulantı ve kusma merkezleri­nin beyinde olduğu bili­nir­­. Beyinde bulunan bu merkezin gebelik çağın­da aşırı uyarıldığına ilişki fazlaca sayıda fiziksel neden  ortaya atılmıştır­­. Gebeliğin ilk üç ayı içerisinde kan­da gebelik hormonu olan hCG'nin yüksek düzeyde bulunması, rahim kasları­nın hızlı biçimde gerilmesi, sindirim sistemindeki kas dokusunun gevşemesi, midede aşırı asit salgılanması ve kokulara karşı hassasi­yet artışı ortaya atılan tahmi­ni sebeplerin bir kısmıdır­. Gebelerin tümünde sabah bulantıları görülmemektedir, görülenlerde ise aynı şiddette olmaz­. Kimi bu sorunu gelip geçici, hafif bir bulantı biçimin­de yaşarken, kimleri bir gün ­içinde defalarca kusa­bilirler­. Olasılıkla kişile rarası bu farklılığa neden  olan birçok etken  vardır : Hormon düzeyleri­. Ho

Kist Neden Olur?

Kist Neden Olur? Kaba bir şekilde anlatmak gerekirse kist etrafı kist duvarı olarak isimlendiri­len  ve etrafındaki dokular­dan farklı bir dokuyla çevrili, sıvı içeren  kitlelerdir­. İnsan vücudun­da hiç bir madde statik değildir­. Bütün hücreler devamlı ölür ve yerlerine aynı türde yenileri yapılır­. Aynı şekilde bütün hücreler değişik miktar ve yapılar­da sıvı salgılarlar. Hücreler arasın da mevcut olan sıvıların bazısı kan dolaşımın­dan gelirken  bazısı da hücrelerin kendileri tarafın­dan yapılır­. Bu sıvılar devamlı absorbe edilir ve yeniden  yapılır­. Bu emilim ve üretim evrelerindeki bir dengesizlik veya başka bir sebepten  ötürü sıvı­nın aşırı birikimine ödem denir­. Eğer sıvılar farklı bir doku tarafın­dan çevrelenir ve sıvı dolanımı engellenir ise meydana gelen  oluşumun adı kist olur. Vücu t­ta bulunmakta olan hemen  hemen  bütün dokular­da kist meydana gele­bilir.

Meme Kanserine Karşı Ne Yapmak Gerekir?

Meme Kanserine Karşı Ne Yapmak Gerekir? Meme kanseri­nin tedavisi, kanserin tipine ve yaygın oluşuna bağlı bir şekil­de değişmektedir­. Genel olarak cerrahi tedaviyi izleyen  yardımcı tedavilerin uygulama­sı biçimindedir­. Cerrahi tedavide kanser olan dokuyu içeren  meme cerrahi teknikle çıkartılır (mastektomi), bu işleme koltuk altı lenf bezleri­nin çıkartılma­sı da eklenir­. Cerrahi işlemden  sonra hastalığın yaygınlık ve tipine bakılıp radyoterapi, kemoterapi ya da hormonoterapi tedaviye eklenir­. Meme protezi Meme ameliyatı olmuş ve plastik rekonstrüksiyon yapılmayan kadınlar, dış görünümleri­ni korumak maksadıyla takma meme kullanmaktadır­. Batılı ülkelerde bu konu hakkın­da eğitim almış takma hemşireleri, hastanın ölçüleri­ni almakta ve uygun olan protezin seçilmesi­ne yardımcı olmaktadır­. Bu hizmet, eğitim ve tecrü­be gerektirmektedir­. Ülkemizde bu protezlerin satışı, sıradan satış elemanlarınca yapılmakta ve ülke alım gücünün çok üzerinde ücret istenmektedir­. Uygun bir te

Meme Kanseri Öldürür Mü?

Meme Kanseri Öldürür Mü? Batılı ülkelerde sivil toplum örgütleri­nin faaliyetleri ve hükümetlerin sağlık düşünce ve uygulamaları sonucu, meme kanseri ile alakalı toplum bilinci gayet fazla seviyede gelişmiştir­. Bunun sonucu erken  tanı imkanları çok sık kullanıldığından, meme kanserine bağlı ölüm ihtimali düşük kalmaktadır­. Ülkemizde ise, bu konuyla ilgili toplum bilinci yeteri ka­dar gelişmemiştir­. Erken  tanı imkanları yetersizdir­. Bu olumsuzlukların sonucu, Türk kadını meme kanseri hususun­da çağdaş erken  tanı olanakların­dan mahrum olduğun­dan, tanı çok geç konulmaktadır­. Hastaların büyük çoğunluğunda, ilk tanı esnasın­da çok geç kalındığından, uygulanacak tedavi imkanları fazla olmamaktadır­.

Mastit Neye Denir?

Mastit Meme iltihabıdır­. Genellikle çocuk emziren  kadınlar­da görülür. Meme başı çevresi dokular­da meydana gelen çatlaklar­dan giren  mikroorganizmaların süt kanalları içinde meydana getirdiği enfeksiyondur. Antibiyotikler yardımıyla tedavi edilir­. Bazı durumlarda, apse formuna dönüşebilir ki, bu durumda, cerrahi teknikle apsenin içi­nin boşaltılma­sı gereklidir­.

Duktal Ektazi Nedir?

Duktal Ektazi Daha çok 40 ve 50 yaş gruplarındaki kadınlar­da görülür. Hastanın yakınması, yeşil-siyah renkli, koyu kıvama sahip yapışkan bir sıvı­nın meme başın­dan gelmesidir­. Meme başı ve hemen  yakın çevresindeki dokular, kızarık ve ağrılı ola­bilir­. Hiçbir tedavi yapılmaksızın da geçebilir ya da antibiyotiklerle bir­likte sıcak kompres uygulama­sı gerekebilir­. Eğer yakınmalar tekrarlar ya da düzelmez ise, areola kenarın­dan açılıp, o alandaki süt kanalları çıkartılır­.

İntaduktal Papillom

İntaduktal Papillom Papillomlar genel olarak meme başına yakında bulunmakta olan büyük süt kanallarını tutmaktadır. Hastanın yakınma­sı kanlı meme başı akıntısıdır­. Papillomlar bir­takım vakalarda, meme başı­nın uzağında bulunan nispeten  küçük süt kanalların­dan da gelişebilir ve bu durumlar­da epitelyal hiperplazi ile beraber olur (kanser gelişim rizikosu hafif olarak yüksek). Meme başındaki akıntı­nın mikroskopla tetkiki ile tanı kona­bilir fakat kesin tanı olmadığın­dan birçok hekim bunu kafi görmez. Hem tedavi hem de kesin tanı papillomun ve gelişmekte olduğu hemen  yakınında bulunan bölgenin çıkartılmasıdır­. Meme areolası­nın (meme başı­nın kenarında bulunan koyu renkte yuvarlak bölüm) bitişiğinden  yapılmış olan küçük bir kesi ile çıkartılır ve histopatolojik tetkik sonucu kesin tanısı da konur.

Myom tanısı nasıl konur?

Myom tanısı nasıl konur? Myom tanısı koymak basittir­­. Karakteristik belirtiler ile gelen  bir kadın­da yapılmış olan jinekolojik muayene (ultra­son ve muayene) %99 doğrulukta tanı koymasını sağlar­. 1-Ultrasononografi: Acısız ve ağrı­sız olan inceleme yöntemi ile karın üstünden  veya vajina içerisi­ne sokulan bir aparat (cihaz) yardımıyla, eko denilen  ses dalgaları ortaya çıkardığı görüntülerle, iç cinsel organlar değerlendirilir­­. 2-Histeroskopi: Bu yöntemde ışıklı teleskopi aygıt ile vajina ve rahim boynu aşılıp rahim içerisi­ne doğru sokularak incelenme­si temeline dayanır­­. 3-Laparoskopi: Laparoskop olarak isimlendiri­len  aygıtla karın kısmın­dan yapılmış olan ufak bir kesiyle teroskopi incelenme­si temeline dayanır­­. 4-Histerosalpingografi: Bu ilaçlı film tekniğinde ise yine vajinal yolla rahim ağzı­nın hemen  iç kısmına giren  ince bir tüple verilen  ilacın, rahim içinden  tüpler vasıtasıyla karın boşluğuna kadar yayılma­sı görüntülenerek bu organlardaki anomaliler h

Myomlar kanser yapar mı?

Myomlar kanser yapar mı? Myomu olan hastalar­da kanser oluşma riski (1/10000) onbinde bir kadardır­­. Özellikle menopoza girdikten  sonra myomlar­da ani büyüme görülme­si kanser kuşku­su doğurur­. Böyle durumlar­da rahimin cerrahi teknikle çıkarılması gerekir­­.

Fibroadenom

Fibroadenom Genç yaşlar­da daha çok yirmili ya da otuzlu yaşlar­da görülür­. Bazı fibroadenomlar çok küçüktür ve fakat mikroskop altın­da görüle­bilir­­. Bunun yanın­da bazısı ise 5-10 santim büyüklüklere kadar vara­bilir­­. Genellikle yuvarlak hatlara sahip, düzgün yüzeye sahipdir ve çevre dokular­dan kesin sınırlarla ayrıla­bilir­­. Bazı kadınlar­da tek olurken  bir­takım hastalar­da birçok fibroadenom görüle­bilir­­. Tek göğüste olabileceği gibi her iki memede de aynı an­da görüle­bilir­­. İğne biyopsisi ile tanı koyma şansı bulunur­. Eğer büyümeye devam ederse ya da memenin görünümünde biçimsizlik oluşturursa pek çok cerrah çıkarılmasını tavsiye etmekteshy;dir­­. Bazen  ileri yaşlar­da ya da menapoz sonrası bu tümörler hızla küçü­lerek kaybola­bilirler­. Eğer kanser değil de fibroadenom olduğun­dan emin­sek, o takdirde cerrahi olarak çıkartılma­sı şart olmaz­. Bununla birlikte, cerrahi olarak çıkartılmayan fibroadenomların da büyü­yerek büyümedikleri açısın­dan yakınen  taki­bi g

Neden myom olur?

Neden myom olur? 1- Artan österojen  düzeyi: Myomların kesin nedeni bilinmiyor­. Fakat; österojen  hormonunun (kadınlık hormonu) myomların büyümesine yol açtığı düşünülmektedir­­. Gebelik çağın­da myomlar da artmış österojen  düzeyine bağlı bir şekil­de büyüme görülürken, menopozda ise österojen  düzeyine bağlı bir şekil­de myomlar­da küçülme görülmektedir­­. 2- Soyaçekim: Özellikle anne kız kardeş ya da anneannesi gibi birinci derece akrabaların­da myom olanlardagelişme­si şansı fazladır­­. 3- Irk: siyah ırk olmak myom görülme olasılığını, beyaz ırka oranla dokuz kat fazlalaştırır­­.

Doğumun Erken Başlamasının Nedenleri

Doğumun Erken Başlamasının Nedenleri Doğum eylemi çoğu kez kendiliğinden  başlamaktadır­. Anne ve/veya bebek hayatı­nın tehlikede kaldığı durumlar­da ise doktor tarafın­dan erken  doğum hükmü verilir ve induksiyon (yapay sancı) veya sezaryen  yolu ile doğum yaptırılır­­. Doğum eylemi­ni erken  başlatan fazlaca sayıda etken  vardır­­. Bunların içinde en  tesirli olanlar çoğul hamilelik ve polihidramniyostur (bebeğin sıvısı­nın normalden  daha çok olması) Bu iki durum uterusun kapasitesinden  daha fazla gerilmesine ve bu büyük yükten  "kurtulmak için" miyad dolmadan kasılmasına sebep ola­bilir­­. İkiz gebelikte doğumun tekil gebeliklerden  daha erken  başlama­sı kuraldır ve bir­takım durumlar­da eylem 36­. hafta dan evvel başlaya­bilir­­. Suların miyad dolmadan gelmesi, yani erken  membran rüptürü (EMR) de doğum eylemi­ni başlatan başka bir etkendir­­. Suların gelmesiyle açığa çıkan bir­takım maddeler ve olaya eklenen  enfeksiyon erken  doğum eylemi­ni harekete geçirir­. Ürem

Premenstruel Sendrom (PMS) Nedir?

Premenstruel Sendrom (PMS) Premenstruel Sendrom (PMS) kadınlar­da adet öncesi süreçte adetten  yaklaşık 1 hafta önce başlayan psikolojik veya fiziksel bir takım sıkıntılara ve gerginliklere verilen  isimdir­­. Bu belirtiler genel olarak adetin başlamasına 1 hafta kala ortaya çıkar ve adet görülmesiyle beraber sıkıntılar azalır ve birkaç gün içerisinde kaybolur­. Adet öncesi sıkıntılar özellikle yetişkin üreme dö­nemindeki kadınların karşılaştıkları bir sorundur ve bazen  normal hayatını engelleyen  bir haldir­­. Her sene yaklaşık 12 kez adet gören  bir kadın için her 7-10 gün gibi sıkıntılı bir çağ yıl içerisinde toplam 3-4 ay sıkıntılı bir çağı ifade eder ki bu büyük bir rakamdır yaşamda ve bireyin hayat kalitesi­ni düşürmektedir­­.

Radyoterapinin Yan Etkileri

RADYOTERAPİNİN YAN ETKİLERİ Radyoterapi­nin amacı kanserli hücreleri yok etmektir, ama bu arada tedavi alanı içinde kalan sağlıklı hücreler de etkilenecektir­­. Bu şekil­de ortaya çıkabilecek yan etkiler çoğu zaman hafif olmakla beraber, bir­takım hastalar­da mü­him sakıncalar yarata­bilir­­. Tedaviye başlama dan evvel doktorunuz, tedavi süresince ve sonrasın­da olabilecek yan tesirleri size anlatacaktır­­. Bu konuda si­zin sorularınızla da genişletilecek açıklamalar sizi bilgilendirecek ve daha sonra doğabilecek sorunlara hazırlıklı olmanız sağlanacaktır­­. Radyoterapi­nin olası yan tesirleri birçok faktöre aynı an­da bağlıdır: Tedavi alanı­nın genişliği ve lokalizasyonu : Alan genişledikçe komplikasyon(istenmeyen  durum) rizikosu artar­. Ayrıca tedavi alanı­nın içinde yer alan kritik organ sayısı ve hacmi arttıkça, risk artar­. Her organın radyasyona direnci değişiktir­­. Özellikle radyasyona toleransı az olan böbrek, karaciğer gibi dokuların alan içinde bulunmuş olduğu durumlar­

Size en uygun egzersiz programı hangisi?

Resim
Başarılı bir egzersiz programı size en uygun olan egzersiz programıdır. Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, yedi adımda size en uygun egzersiz programının yol haritasını çizdi. Aşağıdaki basamakları izleyerek sizin için en ideal egzersiz programını planlayabilirsiniz. Şu an ki egzersiz seviyeniz nedir? Eğer bir süredir hareketsizseniz, ilk seferinizde 5 kilometre koşmaya çalışmak hem tehlikeli hem de hiç gerçekçi değil. Hafta sonu savaşçılarının tamamı çok sık kas ağrısı ya da daha kötüleri yüzünden egzersizden vazgeçiyor. Herhangi bir yaralanma egzersiz programını kolayca sabote edebilir ya da çok yavaşlatabilir. Egzersizin seviyesinin yoğunluğu artıkça zamanla daha fit hale gelirsiniz. Genellikle egzersiz programını hafifletmek herkes için daha güvenli olur. Eğer daha önceden bir yaralanmanız ya da kronik bir hastalığınız varsa, egzersiz programınızı planlamadan gerekli tavsiyeleri alıp, olası diğer yaralanmaları engellemek için doktorunuzla görüşmelisiniz. Egzersiz yapmanızdaki amacınız

Sizi en çok çocuğunuz şaşırtır!

Resim
Biz anneler, çocuklarımız ile ilgili endişelerimizden dolayı onların potansiyelini bazen göremeyebiliyoruz. Oysa hayata bir de onların gözünden bakmayı denesek.... Hayata çocuklarınızın gözlerinden bakıp, gülümsemeye ne dersiniz? Endişeleriniz onların yaşayarak öğrenmesinin önüne geçmesin… Bir boomads advertorial içeriğidir.

Aşırı Kilo Eklem Kireçlenmesine Yol Açıyor

Resim
Ağrı, eklemde şişlik ve çabuk yorulma gibi belirtilerle kendini gösteren, hareket kabiliyetini azaltarak, yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşüren eklem kireçlenmesi özellikle fazla kilolu ve ileri yaştaki bireyleri tehdit ediyor.  Memorial Hizmet Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Tuluhan Yunus Emre, eklem kireçlenmeleri ve tedavi şekilleri hakkında bilgi verdi. 40 yaşından sonra dikkat! Eklem kireçlenmesi yani tıbbi adıyla “osteoartrit” en sık görülen eklem hastalığıdır. Diz ve kalça ağrısının en yaygın nedeni olan bu rahatsızlık, eklem kıkırdağının yapısının bozulması, aşınması, incelmesi ve kaybına neden olabilir. Ayrıca, eklem kıkırdağının altındaki kemik dokusunda da değişiklikler sonucu, kemikte büyümeler ve eklem kenarında çıkıntılar (osteofit) gelişir. Sonuçta osteoartrit, eklemlerin normal yapısını bozarak, hareketlerde kısıtlanmaya ve ağrıya neden olan bir hastalıktır. Bu hastalık genç ya da yaşlı herkesi aynı şekilde etkilemekle beraber 40 yaş üstü özellikl

Radyoterapi Nedir?

RADYOTERAPİ NEDİR? Radyoterapi, radyoaktif ışınlar ile tedavi demektir­­. Kanser olguların­da ameliyat ve kemoterapi benzeri bir tedavi yöntemidir ve yalnız başına yapılabilir olduğu gibi, ameliyat öncesi, sonrası veya kemoterapi ile birlikte uygulana­bilir­­. Yaklaşık 100 sene önce radyoaktif ışınların keşfinden  bugüne radyasyon, tıpta teşhis (radyoloji) ve tedavi (radyoterapi) amacıyla, günden güne yaygınlaşarak kullanılır­­. Radyoterapide daha güçlü ışınlar kullanıldığı hal­de hasta tedavi esnasında, röntgen  çekiminde olduğu gibi, işlemi hissetmez­. Radyasyonun tehlikeleri hakkındaki yaygın endişele, tıp bugün radyasyonun kullanılmasın­da yeteri ka­dar bilinç sahi­bi ve deneyimlidir­­. Radyasyon tedavisi, gerektiği gi­bi kullanıldığın­da rizikosu çok az, yararları ise çok daha fazla olan bir tedavi modelidir­­. Radyoaktif ışınlar, tedavi edilen  alandaki kanser hücreleri­ni yok edip tesirleri­ni gösterirler­. Bu arada tedavi alanı içindeki normal hücreler de bu ışınlar­dan köt

Daha Fazla Yağ Yakın!

Resim
Yıllardır 'yağ yakma aralığı' diye adlandırılan hafif egzersizlerin esiri olduk. Meğer gerçek o kadar da basit değilmiş. İşte daha fazla yağ yakma yöntemleri! Bize hep yağ yakma aralığına ulaşabilmek için ağır değil hafif egzersiz yapmamız gerektiği anlatıldı. Meğer o kadar da basit değilmiş. Maksimum nabız atışının yüzde 60-70 oranı yoğunluğunda hareket ettiğinde, egzersiz sırası ve sonrasında daha az kalori yakıyorsun. Metabolizmanı çalıştırabilmek için çok daha hızı hareket etmen gerekiyor. Hareket yoğunluğunu gözünün önünde canlandırmaya çalış. Masanda otururken ya da bir toplantıya yürürken fazla efor harcamıyorsun. Missouri’deki Truman Devlet Üniversitesi Sağlık ve Egzersiz Bilimi Fakültesi’nden Doktor Alex Koch, kas gücü harcamadığın zaman daha fazla kalori yaktığını söylüyor. İşte bu yüzden yağ yakma aralığı çok cazip geliyor. Tabii ki bu, masanda oturarak veya koridorlarda dolanarak kilo verebileceğin anlamına gelmiyor. Kardiyo ve ağırlık çalışmaktan kaytarmak o kadar

Egzersiziniz Bilinçli mi?

Resim
Her işimizde olduğu gibi egzersizin de kurallarına uygun ve doğru bir şekilde yapılması gerektiğinin bilincinde misiniz? Öncelikle herkesin egzersiz gereksiniminin bir diğerinden farklı olduğunun kavranması gereklidir. Her birey farklıdır ve her birey için farklı öncelikler söz konusu olabilir. Bireyin yaşı, kondisyon düzeyi, sağlık durumu gibi çok çeşitli değişkenler egzersiz programının içeriğini etkilemektedir. Özellikle belli bir yaş üzerinde egzersiz yapanların veya egzersize yeni başlayanların dikkatli olması gereklidir. Ailesinde kalp hastalığı hikayesi bulunan, sigara içen, kolesterol, tansiyon, şeker problemi olan, fazla kilo veya stresli bir yaşam tarzı bulunan bireyler bu sayılanlardan biri veya bir kaçına sahipse muhakkak bir spor hekimi kontrolünden geçtikten sonra spora başlamalarında fayda bulunmaktadır. Günümüzde en sık gözlenen hastalıklar olan kalp-damar rahatsızlıkları (tüm ölüm nedenlerin %50'si) çok erken yaşlarda başlamakla beraber, özellikle erkekler için 35,

Light Ürünler Zayıflatıyor mu?

Resim
Rejim yaparken açlığımızı bastırdığımız ya da kilo almamak için tercih ettiğimiz light ürünler, gerçekten işe yarıyor mu? Diyetteyseniz ya da kilonuzu korumak için yediğinize, içtiğinize önem veriyorsanız, hafif beslenme ve light gıdalara dair bilmek istediklerinizi uzmanlar sizin için anlattı. İngilizce hafif anlamına gelen ama orijinal haliyle dilimize yerleşen 'light', özellikle diyetlerin vazgeçilmez gıdaları için sık kullandığımız bir sözcük. "Beslenme biliminde light gıda ya da light besin denildiğinde enerji içeriği acısından referans ürünlere göre daha az kalori içeren ürünler akla gelir" diyor beslenme ve diyet uzmanı Turgay Köse. Bir ürünün light olabilmesi için sahip olması gereken özelliği, enerji içeriğinin referans ürünlere göre en az yüzde 25 oranında düşürülmesi olarak açıklıyor. "Bu durum genelde şeker ve yağ içeriğinin kısıtlanması ile gerçekleşir" diyor. Beslenme ve diyet uzmanı Gizem Şeber de Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü'nün tanımla