Karatay: “Günde İki Öğün Yemek Yiyin”

Günde iki yumurta yenmesini ve 3 öğün yerine 2 öğün tüketilmesi gerektiğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, “Günde 6 öğün, 8 öğün yemek zararlıdır, karaciğerinizi yağlandırır” dedi.

Türkiye’nin sağlıklı yaşam televizyonu HTV’de yayınlanan “Enine Boyuna Sağlık Özel” programına katılan Prof. Dr. Karatay, rafine un, şeker ve tuzun kanda şeker ve insülini yükselttiğini, bunun da şişmanlık, obezite, karaciğer yağlanması, diyabet, hipertansiyon, felç, alzheimer gibi pek çok hastalığa neden olduğunu bildirdi.

“Türkiye’de 20 Milyon Şişman Var”

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Türkiye’de 20 milyon şişman, 20 milyon morbid obez, 10 milyon diyabet hastası olduğunu, fazla kilolu olanların sayısının ise belli olmadığını söyledi. Ekmek gibi kan şekerini yükselten yiyeceklerin şişmanlığı arttırdığını belirten Karatay, “Şişmanlık, obezite, karaciğer yağlanması, diyabet, hipertansiyon gibi pek çok hastalık insülin yüksekliğine bağlı gelişiyor. Bu durum rafine un, şeker ve tuz tüketiminin bırakılmasıyla önlenebilir. Dünya Sağlık Örgütü, “Türkiye ekmek sorununu hallederse, sağlık sorununun yüzde 30’unu da halledebilir” demektedir” diye konuştu.

“Ekmek Kesinlikle Yasak”

Türk halkının temel besin maddelerinden biri olan ekmeği tıpkı sigara gibi direkt bırakmak gerektiğini, bu alışkanlıktan vazgeçmenin pek çok sağlık sorununu çözeceğini ifade eden Karatay, ekmek olmadan da insanların karnını doyurabileceğini belirtti. Karatay, “Bütün ekmekler undur. Un vücuda girdiğinde hemen şekere dönüşür ve glisemik indeksi yükseltir. Ayrıca tatlı ve tuzlu her hazır yiyecek ve içeceğin içinde bağımlılık yapan yapay tatlandırıcılar var. Bu yapay tatlandırıcılar beyni bozuyor, bu nedenle insanlar ekmek ve tatlı gibi kilo yapan gıdaları bırakmakta zorlanıyor” dedi.

“Karbonhidrat Çok Tüketilince Kalp Krizi Riski Artıyor”

Gelişmiş ülkelerde görülen hastalıkların yüzde 80’inin altında insülin yüksekliğinin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, insülinin vücutta yağları depolayan hormon olduğunu, insülin yüksekliğinin vücutta yangıya, kontrolsüz hücre bölünmesine ve hücrelerin bozulmasına yani kansere neden olduğunu söyledi. Aşırı karbonhidratlı yiyecek ve içeceklerden sonra kalp krizi geçirme oranının yüzde 70 arttığını vurgulayan Karatay, asitli ve şekerli gıdalar tüketmenin de karaciğer yağlanmasına neden olduğunu ifade etti. 8 yaşındaki çocuklarda bile karaciğer yağlanması görüldüğünü belirten Karatay, kadınlarda estetik kaygılara neden olan selülitin, karaciğer yağlanmasının bir sonucu ve insülin yüksekliğinin belirtisi olduğunu söyledi.

“Her Kilo Verilebilir”

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, geliştirdiği Karatay Diyeti’nin klasik bir diyet olmadığını, tamamen sağlıklı bir beslenme biçimi olduğunu vurguladı. Karatay Diyeti’nin en önemli özelliğinin ekmek ve unlu gıdalar ile sağlıksız karbonhidrattan uzak durmak olduğunu belirten Karatay, ekmek yerine kuruyemiş tüketilmesini önerdi. Sağlıklı karbonhidrat ve yağ tüketilerek fazla kiloların verilebileceğinin altını çizen Karatay, Karatay diyetinin diğer diyetlerden farkını şu şekilde açıkladı:

“Aç kalarak ve hareket etmeden kilo verilemez. Aç kalınca vücut metabolizmayı yavaşlatır ve enerjiyi saklar. O yüzden doyana kadar yenilecek. Sağlıklı yağ, protein ve karbonhidrat tüketilecek. Yemek yerken miktar değil, kaliteli gıda tüketmek önemli... Kalori miktarı değil karbonhidrat miktarı önemli...”

“Köy Tereyağı, Soğuk Sıkım Zeytinyağı ve Ceviz Tüketin”

Beslenmede kilo-yağ ilişkisine de değinen Karatay, yıllarca yağdan sakınılması gerektiğine dikkat çekildiğini, ancak şekerin zararından bahsedilmediğini söyleyen Karatay, “Vücudumuz şeker yedikçe, yağ depolar. Kilo almak demek yağlanmak, kilo vermek yağların gitmesi demektir. Şeker insülini de yükselttiği için vücuda zararlıdır” dedi. Trans yağların değil doğal yağların tüketilmesini öneren Karatay, sağlıklı yağların köy tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı ve zeytin olduğunu, sağlıklı karbonhidratların da omega-3 açısından zengin fındık, fıstık, badem ve ceviz olduğunu belirtti.

Sağlıklı karbonhidratların, yağların ve proteinlerin dengeli olarak tüketilmesini öneren Karatay, örnek bir öğünü şu şekilde anlattı:

“Sabahları çok güçlü, sağlıklı proteinli, sağlıklı yağ ve sağlıklı karbonhidratların yer aldığı bir “Karatay Kahvaltısı” yapın. Ekmeğe, şekerli içeceklere dokunmayın ve tatlandırıcı kullanmayın. Örneğin iki yumurta, bir avuç içi kadar beyaz peynir, 10-15 adet zeytin, mevsimine göre domates, salatalık, maydanoz, turp gibi sebzeler, bir ince belli çay bardağı ceviz yiyebilirsiniz... Bunu yiyenler acıkmıyor! Çünkü sizi acıktıran şey ekmek, simit, poğaça gibi sağlıksız karbonhidrattır. Sağlıklı karbonhidratlar tam buğdaydır, bulgurdur, mercimektir, kuru fasulyedir; fındık, fıstık, ceviz gibi kuruyemişlerdir... Bunlar yenmelidir.”

“Saat 20:00’den Sonra Yemek Yemeyin”

Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, meyvede de şeker bulunduğuna dikkati çekerek, “Meyve günde bir porsiyon ve bütünüyle tüm lifleriyle tüketilmeli. Meyvedeki fruktoz tehlikeli bir şekerdir. Karaciğer yağlıysa ve insülin 5 ünitenin üzerindeyse meyve tüketilmemeli. Meyveyi akşam yiyip yatmak tehlikelidir, o nedenle sabah kahvaltıda yenmeli” bilgisini verdi.

İbn-i Sina'nın “Yaşınız ilerledikçe yürüyüşünüz artacak” şeklindeki sözlerini hatırlatan Karatay, insanların mutlaka, kendi temposuyla her gün 20 dakika yürümesi gerektiğini vurguladı. İbn-i Sina'nın “Günde 2 öğün önemlidir, 3. öğün hastalıktır” dediğini belirten Karatay, “6 öğün, 8 öğün... Bunlar sağlığımızı bozar, karaciğerimizi yağlandırır” dedi.

Zayıflamayı sağlayan leptin hormonunun yemek yedikten 4 saat sonra ve en çok gece 02:00-04:00 arasında salgılandığını ifade eden Karatay, bu nedenle saat 20:00’den sonra yemek yenmemesi ve her gün en az 2.5 litre su içilmesi önerinde bulundu.

“40 Yıllık Beslenme Piramidi Artık Kullanılmamalı”

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, diyetisyenlerin hala 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hazırlanan ve hiçbir bilimselliği olmayan beslenme piramidini kullandığını söyledi. Bu beslenme piramidinin en altında 8-11 dilim ekmek olduğunu hatırlatan Karatay, ABD’de enine genişleme ve obezite artınca Harvard Tıp Fakültesi tarafından bilimsel bir çalışma yapıldığını ifade etti. Bu çalışma sonucunda 2001’de yeni bir beslenme piramidi yayınlandığını vurgulayan Karatay, “Bu piramidin en altında spor ve egzersiz, en üstünde tahıl ürünleri var. Artık doktorlarımız ve diyetisyenlerimiz bu yeni ve sağlıklı piramidi kullanarak insanlara beslenme önerisinde bulunsunlar” diye konuştu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kulak Mantarının Belirtileri

Nasıl Acıkırız?

Mahlebin Faydaları