Kayıtlar

Kasım, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Modern şehir erkeği nasıl beslenmeli?

Resim
Şıklığından ödün vermeyen, kibar, dış görünüşüne ve kişisel hijyenine dikkat eden bakımlı erkekleri tanımlamak için kullanılıyor ‘metroseksüel’ kelimesi… Metroseksüel, modern şehirli erkeklere yoğun tempolu iş hayatlarında ideal kilo aralığında bulunmaları ve sağlıklı beslenmeleri için Uzman Diyetisyen İpek Ağaca beslenme önerilerinde bulundu. Her ne kadar spor yapmaya özen gösterseler de masa başı çalışmak, genellikle internet başında çalışan erkekler olduğundan;  Sabah işyerinizde güne başlarken çay, kahve yerine, büyük bir bardak su ile güne başlayın.  Günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı asla atlamayın. Kahvaltıda yumurta tüketmeye çalışın.  Kahvaltınızı işyerinde yapıyorsanız poğaça, açma yerine beyaz peynirli, domates ve salatalık gibi sebzelerden oluşan tam tahıllı sandviç tercih edin.  Renkli beslenin! Turuncu, mor, kırmızı, yeşil, beyaz, kahverengi… Her renkteki meyve ve sebzeden her gün az da olsa tüketmeye çalışın. Unutmayın; her renk farklı antioksidan içeriğini göster

10 hareketle formda kalın

Resim
Yoğun çalışma temposundan dolayı spor salonuna gitmeye fırsat bulamayan ama formda kalmak isteyen kadınların evde ufak hareketlerle form tutulması artık çok kolay.  Eski milli jimnastikçi ve Herbalife Türkiye Spor Danışmanı Ebru Karaduman evde yapılacak 10 pratik egzersizle formda kalmanın sırlarını verdi Ev işleri, çocuklar, yoğun iş temposu derken hem çalışan kadınların hem de evhanımlarının formda kalmaları hiç kolay olmuyor. Herbalife Türkiye Spor Danışmanı Ebru Karaduman spor salonuna gidemeyen ama formda kalmak isteyenler için, evde kolayca uygulanabilecek 10 pratik egzersiz önerisini sıraladı. Spor Danışmanı Ebru Karaduman’ın hazırladığı 10 egzersiz önerisi şöyle: 1-Arka Kol Çalışma Ayaklarınızı omuz genişliğinde açarak dik durun. Dambılları avuçlarınız birbirine bakacak şekilde başınızın üzerinde birbirine yakın tutun. Dirseklerinizi sağa sola oynatmadan kolunuzu bükerek ağırlığı başınızın arkasına indirin. Nefes verirken dirseğinizi sabit tutarak ağırlığı yukarı doğru itin. He

Felç (Apopleksi) Nedir?

Felç (Apopleksi) Nedir? Beynin bir kısmını kanlandıran hasta bir damar­da meydana gelebilecek ağır kanama, pıhtı oluşumu veya damar tıkanma­sı netice­si meydana gelen  ciddi bir hastalıktır­­. Felcin Belirtileri Hiç beklenmedik bir an­da bireyin bilinci­ni kaybedip komaya girme­si halinde bir felç düşünülmekte­dir­­. Böyle bir felçte hastanın soluğu alkol kokar­. Çoğu vakalarda, hastanın aşırı alkol aldığı düşünüle­bilir, fakat böyle bir düşünce yanıltıcıdır­­.  Organlar­da uyuşma ve beceriksizlik görülmekte­dir­­. Bazı zamanlar şiddetli baş ağrısı görüle­bilmektedir­­. Bu takdirde şiddetli bir kanama ihtimali düşünülmelidir­­. Beyin atardamarı­nın tıkanma­sı halinde görülmekte olan felçler çok ani gerçekleşir­­. Felç Tedavisi Hastanın rahat solunum yapma­sı el­de edilebi­lir ve hasta sıcak tutulur­. Hastaya herhangi bir yiyecek veya içecek verilmemelidir­­. Felçli organa sık aralıklarla masaj yapmalı ve organın hareketi sağlanmalı­. Beyin damarların­dan ötürü bir felç düşünülürse, tık

Kalp Yetmezliği ve Belirtileri

Kalp Yetmezliği Kalp yetmezliği sağ ve sol kalpte ola­bilir­­. Daha çok görüleni, mitral (aort) kapakçıkları hastalığı, koroner yetmezliği veya yüksek kan basıncı (hipertansiyon) sonucu görülmekte olan sol kalp yetmezliğidir­­. Sol kalp yetmezliğinde solunum darlığı, sağ kalp yetmezliğinde ise karaciğer büyüyüşü ve ödem (su toplaması) görülmekte­dir­­. Kalp Yetmezliğinin Belirtileri Sol kalp yetmezliği­nin ilk belirtisi nefes darlığıdır­­.  Hareket neticesi hasta soluksuz kalır ve hastanın hareketleri sınırlanır­­. Solunum kesikliği­nin yanı sıra hastada bitkinlik hissi vardır ve hasta hareket etmekten  kaçınır­­. Sağ kalp yetmezliğinde, akciğerlerden  gelen  kan yeteri miktar­da dönmediği için akciğerlerdeki kan basıncı yükselir­­. Böylece, bedene gelen  kan miktarı az olaca­ğı için toplardamar içerisindeki basınç artmakta­dır­­.  Netice itibari ile karaciğer büyür ve bacaklar­da ödem belirir­­. Karnın sağ üst kesiminde hassasi­yet vardır ve bağırsaklarla midede kan birikimi olaca­ğı

Lösemi Nedir?

Lösemi: Kanın bir milimetre küpündeki asıl olarak 5000 ila 7000 dolayın­da olan akyuvarların artarak 10­.000-500­.000'e yükselmesiyle meydana gelen  bir hastalıktır­­. Bu hastalığın nedenleri henüz kesin olaran  saptanamamıştır, ama iyonize edici radyasyonlara maruz kalmanın hastalık oluşmasını hızlandırdığı düşünülüyor­.

Kansızlık (Anemi) Nedir?

Kansızlık (Anemi) Kansızlığın sebepleri çok çeşitlidir­­. Genel olarak, kan kaybı, demirin yetersiz alınması, alyuvarların yapı deformitesi (bozukluğu) ve alyuvarların yapılışındaki bozukluklar öncelikli nedenlerdir­­. Kronik ve ağır seyreden bulaşıcı hastalıklar, kronik böbrek hastalıkların­dan dola­yı kan yapımı­nın bozuluşu da nedenler arasın­da sayıla­bilir­­. Kansızlığın Belirtileri Yüzde solukluk, halsizlik, göğüste ağrı, idrar­da kan görülmekte­dir­­. Kansızlığın asıl teşhisi belirtilerden  çok kan sayımı sonucu yapıla­bilir­­. Kansızlığın Tedavisi Kansızlık nedeni­nin saptanmasın­dan sonra bir tedavi metodu izlenmelidir­­. Hastaya demir de verile­bilir­­.

Diyete Psikolojik Yaklaşım

Resim
Zaman zaman bedenimize küseriz, aynaya baktığımızda mutsuz oluruz, istediğimiz kıyafeti giyemediğimizde moralimiz bozulur. hissettiğimiz bu moral bozukluğu sonunda ise kendimizi buzdolabının önünde buluruz. Ya da bir bakmışız kucağımızda bir paket çikolata.  Bu durumları genelinde yeme bozuklukları olarak adlandırabiliriz. Yeme bozukluğu kısır döngüsü, sıkıntı, tatminsizlik, öfke, üzüntü hali, suçluluk gibi olumsuz duygular ile kendini gösterir. Genelde bu olumsuz duyguların kaynağında depressif duygulanım, yüksek kaygı düzeyi, kişinin yaşamındaki sıkıntılı ve üzücü olaylar ve diğer psikolojik sorunların varlığı etkendir. Humanite Psikiyatri Tıp Merkezi Direktörü Prof.Dr.Sedat Özkan, yeme davranışının psikolojik etkisi ve Psiko-Diyet hakkında bilgi veriyor.. İnsanlar yemek yemeyi seviyor diye de çok yiyebilir bu durum patolojik midir ? Öncelikle yemek yeme davranışı açlığı gidermek ya da bir lezzet denemek amaçlı mı yoksa patolojik kökenli mi buna bakmak gerekir. Kişi eğer açlık duygus

Uzun raf ömürleri sağlığı olumsuz etkiliyor

Resim
Gıda uzmanları kısa sürede tüketilmesi gereken gıdaların raf ömürlerinin kısa olması gerektiğini belirtirken, uzun raf ömürlerinin sağlığı olumsuz yönde etkilediğini vurguluyor. Gıda teknolojisinin gelişmesine paralel olarak marketlerdeki ürünlerin raf ömrü de uzuyor. Tüketicinin gıdayı yeterli kalitede güvenilir ve sağlıklı olarak alıp, tüketebilmesi için raf ömrü ve son kullanma tarihini iyi analiz etmesi gerekiyor. Beslenme uzmanları ürünün raf ömrü uzadıkça içindeki katkı maddelerinin fazlalaştığına, ürünün vitamin ve protein kalitesinde kayıplara uğradığına dikkat çekiyor. Alarko-Leröy gıda uzmanları: “ Füme somon gibi kısa sürede tüketilmesi gereken işlenmiş balık ürünleri katkı maddesi içermiyorsa raf ömürleri kısa olmalıdır. Gıdaların raf ömrünü uzatan kimyasal katkı maddeleri ve sağlıksız beslenmeler yüzünden oluşan kronik hastalıklar birçok insanın hayatında mücadele ettikleri sağlık problemlerine sebep oluyor. Raf ömrü kısa olan katkısız ürünler tüketin, ömrünüz uzun olsun.”

Pembe Heyecanın Sen de Bir Parçası Ol!

Meme Kanseri Farkındalığı’nı arttırmak için yapılan hoş sürpriz tüm kadınları harekete geçirdi. Sen de bir parçası olmak için videoyu izle! Bir boomads advertorial içeriğidir.

Mantarın Belirtileri

Mantar Hastalığının Belirtileri Mantar hastalığı direkt temasla geçtiği ve bulaşıcı olduğun­dan okullar, yüzme havuzları ve hamamlar hastalığın kolayca kapılabileceği yerlerdir­­. Genel­de başta, ayak parmakları arasında, yetişkin gençlerin apış aralarında, sığırla uğraşanların sakal bölgesinde genel­de rastlana­bilir­­. Eğer hastalık baş bölgesinde ise, önce çevresi kırmızı ve ortası beyaz, yuvarlak bir alan ortaya çıkar, sonra bu alan genişleyip yayılmaktadır­­. Ayak parmaklarında, kaşıntı ve rahatsızlık hissiyle beraber, parmak araların­da ıslak, beyaz, ölü deri parçaları görülmekte­dir­­. Tırnak Mantarı­nın Belirtileri Tırnaklar­da renk ve şekil deformitesi (bozukluğu) yanın­da kalınlaşma da görülmekte­dir­­. Kalınlaşma tırnağın serbest kenarından dibine doğru hareket eder­.

Mantarın Tedavisi

Mantar Hastalığı Nasıl İlerler? Başta, yerleşen  mantar saçların köklerine dek ilerleyerek saç telleri­nin matlaşmasına, zayıflayarak kırılmasına neden  olmakta­dır­­.  Bu bölgelerde saçlar başka bölgelere göre daha seyrek olur­­. Mantar eğer ayakta ise ayak parmaklarındaki hastalık tedavi edilmediği halde ağır bir egzama vakasına neden  olabilir ve hastanın yatarak tedavi edilmesini gerektirecek kadar durumunu ağırlaştırabilir­­. Mantarın Tedavisi Mantar Hastalığı için, başa krem şeklinde undesilenik asit bileşiği sürülür ve ağızdan da griseofulvin verilmekte­dir­­. Ayak parmakların­da egzama veya iltihaplı bir durum varsa, önce bu tedavi etmek gerekir­­. Ayak parmaklarını enfekte edici mantarı bütünüy­le yok etmek hemen  hemen  olanaksızdır­­.  Ancak, mantar öldürücü ilaçlarla etkilenebilir­­. Bununla birlik­te, sık sık çorap değiştirmek, ayakları en  az günde iki kez yıka­mak ve serin tutmak hastalığı kontrol altına alır­­.

Deri İltihabının (Dermatit) Nedenleri

Deri İltihabı Dermatit (deri iltihabı) ile egzama arasın­da bulunan fark tam anlamıyla belirtilemez­. Bun­dan dolayı dermatit ile egzama aynı manada kullanılıyor­. Hastalığın nedenleri­ni iki grupta topla­mak mümkündür: Fiziksel etkenler: Yakıcı maddeler, sabunlar, yağlar ve antiseptik maddeler, sert cisimlerle yaralanmalar vs­. Alerjik etkenler: Penisilin, çiçek ve tozları, kozmetik maddeler (ruj, pudra, rimel vb­.), astım hormon bozuklukları, ilaçlar vs­. Deri İltihabının Belirtileri Etkilenmiş deri bölgesinde kızarıklık, çatlak, kaşıntı ve hafif ateş görülmekte­dir­­. Seyri: Etkili deri bölgesi genel olarak kaşıntılı olduğun­dan ikincil iltihapların belirme ihtimali bulunur­. Deri İltihabının Tedavisi İltihaba neden olan etkenin tespit edilip ortadan kaldırılmasına yöneliktir­­. İkincil iltihaplara karşı antibiyotikler kullanılır­­. Kaşıntı­nın kesilişi için deri yüzeyine kaşıntı giderici ve yumuşatıcı merhemler sürülmelidir­­. Genel­de hasta dinlenmeli, alkol kullanmamalı ve ps

Sedef Hastalığının Belirtileri ve Tedavisi

Sedef Hastalığının Belirtileri ve Tedavisi Tam olarak nedeni bilinmemekle beraber genetik bir yönü olduğu sanılmaktadır­­.  Çok sık karşılaşı­lan ve genel olarak yetişkin çağlar­da meydana gelen  tehlikesiz bir hastalıktır­­. Pek çok türleri bulunur­. Bilhassa diz ve dirseklerde ayrıca vücudun diğer kısımlarında simetrik bir şekilde kırmızı, pullanan deri bölgeleri görülmekte­dir­­. Sedef Hastalığı Süreci Görüntüyü bozan, az kaşıntılı ve ba­zı zamanlar kaybolup tekrar belirebilen  bir seyir izler­. Sedef Hastalığının Tedavisi Dıştan katran, şahsilik asit esaslı merhemler kullanılır­­. Çinko ve şahsilik asit merhemleri de aynı tesiri yapmakta­dır­­.  Hastalığın iyileşme­si oldukça yavaş olduğu için bu tür merhemlerin yüksek dozda kullanımları sakıncalıdır­­.  Güneş banyoları yarar sağlar­.

Yatak Yarası

Yatak Yarası Nedir? (Decubitus) Yatış durumlarını sıklıkla ve düzenli olarak değiştiremeyen  yatalak hastalar­da meydana gelen  deri yaralarıdır­­.  Özellikle, kuyruksokumu ve topuk bölgesinde orta­ya çıkan bu yaraların nedeni, bu bölgelerde deriye olan basıncın kan akımını engelleyişi ve dokunun ölümüne yol açmasıdır­­. Yatak Yarasının Belirtileri ve Süreci Etkilenen  alan ilk olarak morarır, sonra yara açılır­­. Açılan yaranın üstündeki siyah ölü deri dokusu soyulur ve yerinde büyümeye eğilim gösteren  açık bir yara bırakır­­. Yatak Yarası Tedavisi ve Yatak Yarasından Korunma Yatak yarasına karşı en iyi tedavi metodu korunmaktır­­. Her iki saatte bir yatan hastanın yatış durumunu değiştirmek, deriyi kuru tutmak gerekir­­. Deri günlük en  az bir kez yıkanmalı, kurulanmalı, alkolle ovulmalı ve sonrasında pudralanmalıdır­­.  Deri bölgesinde görülecek morarmış alan hemen  pamuk tabakası ile örtülmeli ve simit şeklinde yastık kullanı­mı gerekir­­. Eğer yara yerleşmiş durumda ise, tedavis

Ter

Ter Nedir? Ter, vücut yüzeyine dağılan ter bezleri­nin salgısı olan ve içinde metabolizma artıkları ile tuz bulunmakta olan bir sıvıdır­­.  Ter bezleri­nin çalışmasını sempatik sinir sistemi denetlemektedir­. Terlemenin merkezi kontrolü, beyin tabanın­da mevcut olan hipotalamustadır­­.  Terlemenin birçok nedenleri ola­bilir­­. Zira birçok hastalık esnasın­da aşırı terleme görüle­bilmektedir­­. Bununla birlikte, terleme bir­takım hastalıkların bir göstergesi de ola­bilir­­. Aşırı terleme sonucu vücut­ta tuz kaybı olacağı için, su ile beraber tuz tabletleri alınarak tuz tamamlama­sı yapıla­bilir, çünkü terleme sonucu meydana gelen  yorgunluğun sebe­bi terlemeyle beraber olan tuz kaybıdır­­.  Ter , genel olarak pis kokar ve bireyin çevresindekileri rahatsız eder­. Kokuların önlenme­si için yıkanmak en  iyi yöntemdir­­.