Kayıtlar

Eylül, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kötü Beslenenerek Hastalıklara Davetiye Çıkarıyoruz

Resim
İdeal kilonuzda olsanız bile, eğer kötü besleniyorsanız pek çok hastalığa davetiye çıkarıyorsunuz demektir. Herbalife Türkiye Danışman Diyetisyeni Canan Aksoy, metabolizmanın sağlıklı işleyebilmesi için onu ayakta tutan besin gruplarının tümünün düzenli ve dengeli biçimde tüketilmesi gerektiğini söyledi. Kişinin kilosunun azlığı ya da fazlalığının kötü beslenme alışkanlığının sadece en yaygın göstergesi olduğunu belirten Canan Aksoy, “Kötü beslenen bireyin, ideal kiloda olsa dahi, çeşitli hastalıklara yakalanması kaçınılmazdır. Temel olarak vücudumuzun ihtiyaç duyduğu 50 çeşit besin öğesini, günlük olarak düzenli ve yeterli bir şekilde tükettiğiniz zaman sağlıklı ve dengeli besleniriz” dedi. Sağlıklı Beslenmek İçin Altın Öneriler • Öğünlerinizde bütün besin gruplarına yer verin. Bunu sağlamak için tabağınızı 4’e bölün. Bir parçasını sebze veya salata, bir parçasını protein (Et-tavuk-balık-yumurta-peynir-kurubaklagiller) bir parçasını tahıl (Ekmek-çorba-pilav-makarna) ve bir parçasını d

Kadınlar İçin 9 Süper Gıda

Resim
Tükettiğimiz gıdalar ile sağlıklı kalmak arasındaki güçlü bağı hepimiz bilsek de iş uygulamaya gelince başarılı olamıyoruz.  Doğru seçilen gıdalar ile hem sağlıklı, hem fit, hem de genç kalmanın mümkün olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Ataşehir Tıp Merkezi Diyetisyeni Nilay Keçeci, sofralardan eksik edilmemesi gereken 9 süper gıda önerisi ve bunların faydalarını sıraladı: Brokoli: Özellikle cilt sağlığı üzerinde olumlu etkisi olan brokoli, antioksidan özelliği ile cilt yenilenmesini hızlandırır ve yaşlanmayı geciktirir. Cildimizi esnek tutar, morarma ve çürümenin önüne geçer, kansere karşı korur. Akne oluşumunu önler, cilt kuruluğunu azaltır. Bunun yanında mide ve bağırsak sistemimizin düzenlenmesinde de olumlu etkileri vardır. Havuç: A vitamini içeriği de yüksek olarak bilinen havuç, hem sinir sistemi hem göz hem de cildimiz için oldukça önemli bir gıdadır. Cilde parlaklık verir, nem kazanmasını sağlar ve yenilenmesine yardımcı olur. Kabızlığa iyi gelir, kalp dostudur ve iltiha

Parasentez Kimlere Yapılır?

Parasentez Kimlere Yapılır? Karın zarı boşluğunda oluşan sıvı birikiminin boşaltılması veya azaltılması işlemi olan parasentez, bu noktadan alınan sıvının incelenmesiyle tanı koymak amaçlı oldukça elverişli bilgiler de vermektedir. Çeşitli rahatsızlıkların neden olabildiği bu sıvı birikimi, hastalığa bağlı olarak ortaya çıktığı için, hastalığın tanısının koyulmasında çok önemli bir yere sahiptir. Bebeklerde ve yetişkinlerde belirtilere göre uygulanabilen işlem; karın tümörleri, karaciğer sirozu, kalp sorunları ve kalp yetmezliği, karaciğere bağlı çeşitli diğer rahatsızlar gibi geniş bir yelpazedeki rahatsızlıklardan kaynaklanabilir. Bu nedenle ayırıcı tanı işleminin yapılabilmesi için parasentez işleminin sonucunda elde edilen sıvının tahlili yüksek önem taşımaktadır. Karın zarının fazla gerginleşmesi ve bazı durumlarda burada toplanan sıvının diyaframı etkileyerek solunumu engellemeye balaması sonuca başvurulan bir tedavi yoludur. İlgili aramalar: parasentez kimlere yapılır? parase

Erkeklerde Hangi Bölgelere Lazer Epilasyon Yapılır?

Erkeklerde Hangi Bölgelere Lazer Epilasyon Yapılır? Lazer epilasyon temiz pürüzsüz, açık renkli bir cilt üzerinde olması koşuluyla istenen her bölgeye uygulanabilmektedir. Güneşten yanmış, sivilceli, açık yara veya yaraların bulunduğu, traştan tahriş oluş, çeşitli kızarıklıkların bulunduğu ciltler üzerinde lazer epilasyon yapılmaması gerekir, bu durumdaki ciltlerde çeşitli komplikasyonların ve kalıcı lekelerin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Genel olarak erkeklerde lazer epilasyon en çok sakal üzerinde tercih edilebildiği gibi sırasıyla, burun üzeri, kaç arası, alın, göğüs bölgesi, boyun, ense, sırt bölgesi, kollar, el üzeri ve bacaklarda tercih edildiği gibi tüm vücut olarak uygulanması da tercih edilebiliyor. Göğüs bölgesine yapılan lazer epilasyon en çabuk şekilde sonuç veren epilasyon türüdür. Lazer epilasyon yaptırmak için öncelikle bazı cilt testlerinin uygulanması gerekmektedir, bu testlerden alınan olumlu sonuçlara göre her bölgeye rahatlıkla lazer epilasyon uygulanabilir.

Yüzdeki Siyah Noktalar Nasıl Alınır?

Yüzdeki Siyah Noktalar Nasıl Alınır? Yüzde oluşan yağ bezecikleri kir tutma konusunda oldukça hassastırlar, bu sebep yüz bölgesinin çok temiz tutulması siyah lekelerin ortaya çıkması konusundaki en önemli önlemdir. Normal ciltlerde çeşme suyu ile daha hassas olan ciltlerde içme suyu ile sıklıkla yıkanarak temizlenen yüzler siyah nokta sorunuyla en az karşılaşan ciltlerdir. Yüzdeki siyah noktaların alınması için sıklıkla saf suyla temizlik yapmalı, buhar banyosu ile nemlendirmelisiniz. Bunun dışında halka arasında genellikle kullanılan yöntem olan, sıkma yöntemi cilt için birçok başka problemin ortaya çıkmasına neden olabilen en yanlış yöntemdir. Yüzünüzü temiz tutmanıza rağmen, belirli aralıklarla buhar banyosu yapmanıza ve bakım yapmanıza rağmen halen siyah noktalardan kurtulamıyorsanız veya abartılı büyüklükte siyah noktalar ortaya çıkıyorsa, mutlaka en kısa süre içerisinde bir cilt uzmanına başvurmanız gereklidir.

Sivilcelere İyi Gelen Kremler

Sivilcelere İyi Gelen Kremler Çok çeşitli krem türleri sivilceler üzerinde hızlı ve etkili çözümler üretebilmektedir. Bu tespitle birlikte her kremin her cilt üzerinde aynı etkiyi yaratmadığının bilinmesi gereklidir. Cilt yapısının farklılığı ve sivilceye neden olan sebepler kişiden kişiye değişkenlik gösterdiğinden, bir kişi için oldukça etkili çözüm üreten krem, bir başka kişi için hiç eti yaratmamakla birlikte, aynı zamanda ciddi sorunlara da sebep olabilirler. Sivilceye neden olan sebebin doğru olarak belirlenmesi sonrası, sorunu ortadan kaldıracak türdeki önlemlerin ardından krem, losyon, maske ve haplar kullanılmalıdır. Bu anlamda mucize vaad ederek satılmakta olan kremler veya arkadaş ya da tanıdık önerisiyle kullanılacak kremlerden önemle sakınmalı ve mutlaka bir uzmanın yardımına başvurarak, onun önerisiyle gereken krem ve benzeri tedavi edici ürünü kullanmanızı tavsiye ederiz. Doğru kremi kullanabilmek için, doğru teşhis gerektiği unutulmamalı ve uzman görüşü olmadan krem

Sivilceye Ne Sürülür?

SİVİLCEYE NE SÜRÜLÜR? Sivilceler oldukça az önem gösterilen bir rahatsızlık türü olmasına, daha fazla önem gösterilmesi gereken rahatsızlıklardan biridir. Sivilceye bir rahatsızlık olmaktan öte bir sonuçtur ve bu sebeple tedavi edilebilmesi için, sivilceye neyin veya nelerin neden olduğu kesinlikle tespit edilmelidir. Neden belirlendikten sonra farklı etki mekanizmalarına sahip çeşitli ilaçlar, harici yolla veya ağız yolundan haplar yoluyla tedavi edilebilir. Sivilce iyileştirici etkisinin bulunduğu söylenmekte olan çeşitli losyon ve maskeler bulunmakla birlikte, bir uzman dermatolog görüşüne başvurmadan önce bu türlü tedavi yöntemlerine başvurmamanızı önemle tavsiye ediyoruz. Her cildin kendisine ait olan yapısı, farklı hassasiyetler içermektedir ve birçok farklı maddenin yaratacağı ters etkiler, cildinizde kalıcı hasarlar haline dönüşebilirler. Tüm yöntemlerden önce, ciltteki yağ oranını dengelemeye yönelik olarak kükürt içeren, salisilik asit içerikli merhem ve losyonlar, uzman g

Emziren Anneler Hangi İlaçları Kullanabilir?

Emziren Anneler Hangi İlaçları Kullanabilir? Emziren annelerin çeşitli olumsuz durumlar ve sağlık sorunları nedeni ile bazı durumlarda ilaç kullanması gerekli olabilmektedir. Ancak emzirme döneminde olan annelerin ilaç kullanımı konusunda dikkatli olması gerekmektedir. Annelerin özellikle emzirme dönemleri içerisinde kullanabileceği ilaçların bulunması gibi kullanamayacağı ilaçlarda bulunmaktadır. Çünkü bazı ilaçlar bebeklere zarar verebilecek bir niteliğe sahip olabilmektedirler. Emzirme döneminde vücuda uygulanan ilaçlar yerine lokal ilaçlar tercih edilmelidir. Örnek verecek olursak astım tedavisinde inhalasyon ile akciğerlere çekilerek kullanılmakta olan ilaçlar, güvenli sayılabilen ilaçlardandır. Bunun dışında deriye krem şeklinde uygulanan ilaçlar, göze ve kulağa damlatılan ilaçlar lokal uygulamalı ilaçlar olduğu için, annenin kanında belirli bir seviyenin üzerine çıkmadıkları için güvenli düzeye sahip olan ilaçlardır. Annenin emzirme döneminde vitamin ve mineral içeren ilaçla

Emziren Anneler Antibiyotik Kullanabilir Mi?

Emziren anneler antibiyotik kullanabilir mi? Emziren annelerin, kendilerini ve özellikle bebeklerini koruyabilmeleri için mutlak suret ile daha dikkatli hareket etmesi gerekmektedir. Bu konuda annelerin dikkatli olması gereken pek çok husus bulunmaktadır. Ancak özelikle emziren anneler ilaç kullanımı konusunda daha dikkatli hareket etmesi gerekmektedir. Bu durumda da antibiyotik konusu çok daha fazla ön plana çıkmaktadır. Anneler çocuklarını emzirdikleri dönemler içerisinde bir enfeksiyon ile karşı karşıya kaldıkları durumlarda antibiyotik kullanıma durumunda kalabilmektedirler. Bu noktada annelerin kullandıkları antibiyotiklere çok daha büyük bir özen göstermesi ve kullanacakları antibiyotik seçimi konusunda daha dikkatli olması gerekmektedir. Bu gibi durumlarda annelerin, bebeklerde etki yaratmayacak ya da oluşturmayacak olan penisilin grubu veya makro bitler grubundaki antibiyotik çeşitleri bebeklerde de rahatlıkla kullanılabildiği gibi, annelerin emzirme dönemlerinde ihtiyaçlar

Bebeklerde Gelişme Geriliği Nedir?

Bebeklerde Gelişme Geriliği Nedir? Tıbben bebeklerin nörolojik gelişimlerinde beklenen, belli haftalarda, aylarda görülmesi zorunlu olan bazı bulgular vardır. Örnek olarak bir bebek bilinçli olarak gülümsemeye altı veya sekiz haftalıkken başlar, bu haftalarda bebeklerin yüzüne dikkatli bir şekilde bakıldığında ve konuşulduğunda bebeğin buna karşılık olarak size bakması ve bilinçli olarak gülümsemesi gerekir. Üç aya ulaşmış bir bebeğin başını kontrol edebilmeye başlaması, altı aylıkken destekli, sekiz aylıkken desteksiz tutunmaya başlaması, dokuz aylıkken dönmelere başlaması, en geç on beş aylıkken bağımsız olarak yürümeye başlaması bu bulguların bazılarıdır. Benzeri olarak bebeklerin gelişim aşamalarında onlardan beklenen belli dönemlerde ortaya çıkması gereken bulguların, olağan bir süreç izlemesi gerekmektedir. Bu bulguların zamanında ortaya çıkmaması veya zamanından daha sonra ortaya çıkması durumunda, bebeklerin gelişimlerinde bir gecikmeye neden olur. Bu gecikmeye tıp dilinde be

Alkolle İlaç Alınır Mı?

Alkolle ilaç alınır mı? Aslında uzmanlar bu konuda insanların, olabildiğince ilaçları su ile birlikte içmeleri konusunda uyarmaktadır. Ancak bunun dışında insanların özellikle alkol ile birlikte ilaç kullanımlarına oldukça dikkat etmesi, yine uzmanlar tarafından insanlara oldukça sık olarak hatırlatılmaktadır. Çünkü özellikle bazı ilaçların alkol ile kullanılması durumunda, farklı etkileşimlerin ortaya çıkmasına ve daha büyük boyutlarda sağlık sorunları ile karşı karşıya kalınabilmesine meydan verebilmektedir. Bu sebep dolayısı ile insanların kullanmakta oldukları ilaçların, alkol ile etkileşimlerinin olup olmadığına mutlak suret ile dikkat etmesi gerekmektedir. Hatta insanların alkol ile kullanacakları ilaçların, alkol ile etkileşimlerinin olup olmadığını prospektüsü okumalı ya da eczaneye danışmalı veya ilacı kendisine veren doktoruna danışması oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Bunun aksi durumlardan yanlış ve bilinçsiz alkol ve ilaç kullanımı hiç beklenmeyen anlarda hiç be

Alınan İlaç Anne Sütüne Geçer Mi?

Alınan ilaç anne sütüne geçer mi? Annelerin özellikle emzirme dönemlerinde bebeklerinin sağlıklarını koruyabilmesi için ilaç kullanımında çok daha dikkatli hareket etmesi ve bilinçsiz olarak ilaç kullanımından kaçınması gerekmektedir. Çünkü uzmanlar annelerin kullanacakları her çeşit ilacın anne sütü vasıtası ile emzirme esnasında geçebileceğini belirtmektedirler. Bu neden dolayısı ile mutlak suret ile annelerin kendi sağlık sorunları nedeni ile ilaç kullanmadan önce doktoruna danışması gerekmektedir. Ancak anneler ilaç kullanımı konusunda misal olarak, antibiyotiklerde penisilin grubu veya makrobitler grubundaki antibiyotik çeşitlerini kullanması gerekmektedir. Çünkü bu antibiyotik türleri çocuklarda görülebilecek enfeksiyonlar içinde kullanılabilmektedir. Bu noktada annenin kullandığı ilaçların, anne sütü ile bebeğe geçtiği konusunun mutlak suret ile akılda tutulması bebeğin sağlığının korunabilmesi için gereklidir. İlgili aramalar: ilaç anne sütüne geçer mi? emzirme döneminde il

Rahim Nasıl Alınır?

RAHİM NASIL ALINIR? Bu yazıda rahim alma ameliyatı görüntüleri yoktur. Ameliyatın ne gibi tekniklerle yapıldığı ve ameliyat sırasındaki işlemler kısaca anlatılmaktadır. Rahim ameliyat ile alınır. Rahim alma ameliyatı çeşitli nedenlerle yapılmaktadır. Bu nedenler; myom, rahim iç tabakası hastalıkları, endometrioz hastalığı, rahim sarkması gibi nedenlerdir. Rahim alınma ameliyatı (histerektomi) hazneden (vajinadan) ya da karından kesi ile ya da karına açılan delikler ve optik cihaz kullanımı ile kapalı yöntem yardımıyla (laparoskopik) yapılabilir. Bu ameliyat sırasında yumurtalıklar tek ya da çift taraflı alınabilir. Ameliyat sırasında rahimi leğen kemiği boşluğu içerisinde tutan bağlar ve damarlar tutulup bağlandıktan sonra, yapılan kesilerle rahim ve/veya yumurtalıklar dışarıya çıkarılır. İlgili aramalar: rahim nasıl alınır? rahim alma nasıl olur? rahim alma ameliyatı nasıl yapılır?

Emziren Anneler Alkol Alabilir Mi?

Emziren Anneler Alkol Alabilir Mi? Annelerin yediklerinden kullanacakları ilaçlara kadar oldukça dikkatli bir şekilde hareket etmesi gerekli olan emzirme dönemi içerisinde alkol kullanımı aslında hiç de uygun bir durum olmayacaktır. Günümüzde uzmanlar ve doktorlar tarafından annelerin, özellikle emzirme dönemleri içerisinde başta alkol ve sigara tüketimlerinin bebeğe oldukça zararlı olabileceği uyarısında bulunmaktadırlar. Anneler emzirme dönemleri içerisinde alkol kullandıkları takdirde, süt ile alkolün bebeğe geçmesi ve bebeğe zarar vermesi çok yüksek bir risk arz etmektedir. Ancak bazı uzmanlar annelerin, emzirme dönemlerinde annelerin alkol kullanımı konusunda kararı kendisinin vermesi gerektiği hususunda da birleşmektedirler. Buna göre bir içecekten sonra alkol vücut içerisinde 2 saat kadar kalmaktadırlar. Böyle durumlarda annelerin iki saatten daha fazla bebeklerini emzirmemelerini önermektedirler. İlgili aramalar: emziren anneler alkol alabilir mi? emzikli anneler içki içeb

Parasentez Nasıl Yapılır?

PARASENTEZ NASIL YAPILIR Karın zarı boşluğunda bulunan serbest sıvının boşaltılmasına yönelik girişim olarak yapılmakta olan parasentez işlemi, sıvının boşaltılmasının yanı sıra kanın içerisinde en iyi değerlendirme yapılabilecek örneğin alınabilmesine imkan sağlamakta olan bir işlemdir. Parasentez işlemi genel olarak 15 ila 30 dakika arasında sürebilmekte olan bir cerrahi işlemdir. Ancak bu noktada bazı durumlarda sıvının boşaltılması işlemi daha önceden planlanmış ise parasentez süresi çok daha kısa sürmektedir. Parasentez işlemi, hasta sırt üstü yatar vaziyete getirilerek yapılmaktadır. Steril şartlar içerisinde antiseptik bir madde ile girişin yapılması gerekli olan bölge temizlenmektedir. Bu noktada göbek ile kalçanın en çıkıntılı bölgesi arasında kalçaya daha yakında olan bir yerden damar yolu açmak amacı ile kullanılmakta olan iğneler vasıtası ile karın zarları arasında giriş yapılmaktadır. Bu işlemde karın içerisinde yer alan kandaki sıvıdan alınan örnek bir mikroskopta i

Hipertonisite Nedir?

HİPERTONİSİTE Kaslarda artan gerilim sonucu sertleşme şeklinde tarif edilebilecek olan hipertonisite, yeni doğan bebeklerde oldukça yaygın olarak görülmektedir. Kromozomal veya serebral patolojiler, enfeksiyon, bazı ilaçların etkileri, beyin kanaması gibi etkenlerle görülen hipertonisite yaşayan bebeklerde,eklem kontraktürü, beslenme zorluğu ve genel rahatsızlıklar görülür. Kronik sırt ağrısı hipertonisitenin diğer bulgularından biridir. Fiziksel hasar, duygusal aşırı strese bağlı olarak ta ortaya çıkabilir. Hipertonisite ayrıca, Parkinson ve Huntington hastalıkları gibi bazal ganglia nörolojik bozuklukları ile bağlantılıdır. Hipertonisite genel olarak tek başına bir rahatsızlık olmadığı gibi, bazı başka rahatsızlığın etkisi olarak ortaya çıkabilir. Bu sebeple neden olan diğer rahatsızlıkların erken teşhisi tedavisinin olumlu sonuçlanması açısından çok önemlidir. İlgili aramalar: hipertonisite nedir? hipertonik ne demek?

Çocukları Obeziteden Koruyun

Resim
Ünlü Diyetisyen ve Beslenme Danışmanı Taylan Kümeli, çocukların obeziteden korunmasının, obezite oluştuktan sonra çözümlemeye çalışmaktan daha kolay olduğunu belirtiyor. Bu nedenle çocuğun beslenmesinden sorumlu kişilere bazı önerilerde bulunuyor. Çalışma hayatı boyunca sağlıklı beslenme söylemine farklı bir soluk getirmeyi amaçlayan Kümeli, obeziteden korunmanın tüm aile bireylerinin katılımı ile daha kolay hale gelebileceğini belirtirken, çocuğun düzenli öğün yemeye alıştırılması, günlük beslenmesinde tüm besin gruplarını tüketmeye yönlendirilmesi, su içme alışkanlığı kazandırılması gerektiğini vurguluyor. Ebeveynleri çocuğa yeme ile ilgili baskı yapmaması konusunda uyaran Kümeli, besin seçiminde alternatif seçenekler sunuyor. Örneğin; hamburger yerine yağsız tost veya peynirli sandviç önerirken, simit ve ayranın da hem ekonomik hem de daha sağlıklı bir öğün oluşturacağını belirtiyor. Sabahları kahvaltı yapmak istemeyen çocuklara da bir formül sunan Kümeli; evden çıkmadan en azından

Zayıf Kalmanın Yeni Yolu...

Resim
Beyninizdeki depomin salgısını artırarak zayıf kalabilirsiniz. Peki bunnun için neler yapmanız ve neler yemeniz gerektiğini biliyor musunuz? Obezitenin oluşumu ve tedavisi ile ilgili bilimsel araştırmalar son sürat devam ediyor. Bu araştırmaların sonuçlarına göre beyinden salgılanan dopamin seviyelerini yükseltecek beslenme programı, zayıf kalmanın bir yolu. Dopamin, beynimizde sinir iletimi sağlayan en önemli iletici salgılardan biri. Genelde yemek yerken, cinsel ilişkide, egzersiz yaparken, dans ederken ve kişinin eğlendiği aktivitelerde daha fazla salgılanıyor. Dopaminin yetersiz salgılanması durumunda; konsantrasyonda güçlük, uykusuzluk, yorgunluk, aksiyete, yemek yemeğe eğilim, gece yeme sendromu gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Çünkü dopamin vücutta konsantrasyon, odaklanma, öğrenme, yaratıcılık, dikkat gibi unsurlardan sorumlu. Aynı zamanda beyinde enerji üretimi, duygusal kontrol ve hareket kontrolü üzerinde de etkileri olduğu biliniyor. Dopamin seviyeleri düştüğünde iştah artışı

Hipoaktif Nedir?

HİPOAKTİF Son yıllarda sıklıkla kullanılmakta olan hiperaktif kavramının karşıtı olan tanımlamadır. Aşırı hareketli, yerinde duramayan çocuklar için sıklıkla kullanılmakta olan hiperaktifliğin karşıtı olarak, durağan, sakin ve dikkat kaybı yaşayan ve çok ağır hareket eden çocuklar için kullanılan tanımlamadır. Bu durum genellikle çocuğun sakin ve ağırbaşlı yaşamı sebebiyle ebeveynlerin dikkatinden de kaçmasına sebep olur. Tembel, söyleneni yapmayan, söyleneni unutan, sürekli olarak geç kalan, dağınık olan, aşırı isteksizlik gösteren, sürekli erteleme eğiliminde olan, unutkan, hassas ve alıngan olan bu tür çocuklar, aileleri tarafından bunun bir rahatsızlık olduğu bilinmediği içinde çeşitli baskı ve cezalara maruz kalırlar. Kız çocuklarında erkek çocuklara göre daha sık görüldüğü tespit edilmiş olan hipoaktiflik, okul yaşamı ve sosyal yaşamda birçok zorluğun yaşanmasına sebep olur. Ayrıca tıpta zayıf hareket eden bebeklere de hipoaktif bebek denir.

Bıngıldak Nerededir?

Resim
Bıngıldak Nerededir? Halk dilinde bıngıldak olarak bilinen, yeni doğmuş bebeklerin kafatasının üst ortasında yer alan fontanel bağ dokusundan oluşmaktadır. Bir bebeğin kafatasında altı ayrı bölgede bulunan bu bağ dokuları, bebeğin doğum sıranda kafasına esneklik kazandırarak, daha kolay bir doğum olmasına sebep olur. Aynı zamanda hızla büyüyen kafaları ve beyinlerinin, bu hızlı büyümeye daha kolay adapte olmasını sağlarlar. Halk dilinde en çok bebeğin kafasının üst orta kısmında yer alan yumuşak kısım bıngıldak olarak tanımlanır. Dışarıdan en fazla hissedilen bu üst orta kısım dışında, bebeğin kafatasını çevreleyerek kafatası kemiklerinin ayrı ve esnek olmasını sağlayan altı ayrı bıngıldak vardır. Üst orta kısımdaki bıngıldak ta yaşanan değişimler, içe çökmesi veya dışarıya doğru olması bazı rahatsızlıkların dıştan tespit edilmesini sağlamaktadır. İlgili aramalar:bıngıldak nerededir? bıngıldak neresidir? bıngıldak kafanın neresinde bulunur? fontanel nerede olur?

Bıngıldak Nedir?

BINGILDAK Yeni doğmuş bebeklerin saçlı derinin altında bulunan yumuşak bölüm olarak bilinen bıngıldak, aslında henüz kemik gelişimi tamamlanmamış, eklemlerin gelişmediği kafatasındaki altı ayrı fontanel olarak bilinen bağ dokusudur. Bu fontanallerin dışarıdan sadece iki tanesi ancak özellikle üst orta bölümde yer alanı halk dilinde bıngıldak olarak adlandırılmaktadır. Bıngılgakların iki ana görevi vardır, doğumlar sırasında hızla büyümüş olan bebeğin kafasının, doğum kanalından geçmesini kolaylaştırır, hafif bir şekil değişikliği yaşayarak, doğum kanalından kolayca geçmesini sağlar ve hızla büyüyen bebeğin başının ve beyninin bu hızla gelişimine kafatasının ayak uydurmasına zemin hazırlar. Bıngıldak olarak bilinen fontanellerin, bebeğin doğumundan itibaren en erken iki veya üç ay, en geç bir yıl veya on sekiz ay içerisinde kapanması, yani kemik haline dönüşmesi gerekir. Bu süreler içerisinde bıngıldağın kapanmadığı bebeklerin tiroid veya herhangi bir kemik probleminin bulunup bulunmad

Parasentez Neden Yapılır?

Parasentez Neden Yapılır? Karın zarı boşluğu içerisinde yer almakta olan serbest sıvının boşaltılması ya da örneğinin alınabilmesi amacı ile yapılmakta olan bir cerrahi girişimdir. Cerrahi olarak yapılmakta olan bu parasentez işleminin yapılması gerektiren durumlar bulunmaktadır. Bu noktada ağır karaciğer, bağırsak hastalıkları, böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, kanser gibi hastalıklar karın zarları arasına sıvı birikmesine ve karında şişliğe yol açması nedeni ile yapılması kaçınılmazdır. Bu noktada parasentez işleminin yapılması karında oluşan şişliğin bazen hastanın nefes alıp vermesini zorlaştıracak kadar çok olmasına neden olabilmesi gibi nedenler dolayısı ile yapılması gerekmektedir. Karın içerisinde birikmiş olan sıvının hastanın solunumunu zorlaştıracak düzeye ulaştığı durumlarda ya da bu duruma neden olan hastalığın tanı işleminin gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan durumlar dahilinde sıvının boşaltılması ve incelenmesi gerekli olabilmektedir. İlgili aramalar: paras

Parasentez Nedir?

PARASENTEZ En bilinen adı ile ya da halk arasında yaygın olarak kullanılmakta olan adı ile karından sıvı alma ameliyatı olarak bilinen parasentez, serbest periton sıvısı bulunan hastalar için oldukça gerekli ve yararlı bilgiler alınabilmesine olanak sağlamaktadır. Tanı ya da tedavi amacı ile cerrahlar tarafından, özel bir iğne vasıtası ile karın duvarından içeriye girilerek kanın içerisinde yer alan sıvıdan örnek alınabilmesi ya da sıvının boşaltılması işlemi olarak tanımlanabilmektedir. En değerli bulgu her daim serbest kan ya da enfekte asit ile sağlanabilmektedir. Bu noktada kan, safra ve bağırsak içeriğinin aspirasyonu, acil laparotomi için kesin endikasyon olduğu bilinmektedir. Bunun dışında ise spontan bakteryel peritonit, tüberküloz peritoniti ya da filoz asit gibi cerrahi girişim gerektiren durumlar için enfekte asit aspirasyonu tanının gerçekleştirilebilmesi konusunda oldukça yardımcı olabilmektedir. Kuldosentez ise şüpheli korpus luteum kisti rüptürlerinde tanı için en ya

Ense Kılları Lazerle Alınır Mı?

Erkeklerde Ense Kılları Lazerle Alınır Mı? Lazer epilasyon cilt altına veya cilt üzerine geçici komplikasyonlar dışında probleme neden olmayan bir uygulamadır. Lazer epilasyon başvurularınız sırasında cildinizin durumuyla ilgili olarak bir takım sağlık testlerinden geçmeniz ve bu testlerin olumlu sonuçlarına bağlı olarak yapılır. Tahriş olmamış, sivilce, kızarıklık, güneş yanığı, açık yara ve benzeri cilt dengesizliklerin bulunmadığı her bölgeye testlerin olumlu çıkması sonucunda lazer epilasyon yapılabilir. Erkeklerde ense bölgesi lazer epilasyon uygulaması, oldukça sık şekilde tercih edilen bir bölgedir. Ense bölgesinde yer alan herhangi bir cilt problemi olmaması, güneş yanığının olmaması durumunda ense bölgesine rahatlıkla lazer epilasyon uygulaması gerekçeleştirilebilir. Bununla birlikte vücudun istenen her bölgesine lazer epilasyon uygun koşullara sahip bir cilde sahip olunması durumunda da uygulanabilmektedir.

Fontanel Nedir?

FONTANEL İnsan kafatası birden fazla kemikten oluşmuştur ve yeni doğan bebeklerde bu kemiklerin birleşim noktalarındaki bağ dokularına fontanel adı verilir. Fontaneller, bağ dokusundan oluşan bir çeşit kemik değildir. Kıkırdak olarak tanımlanması daha uygundur. Fontaneller halk arasında bıngıldak olarak bilinir. Ortalama olarak on iki ile on sekiz ay içerisinde tamamen kapanarak kemikleşen Fontaneller, bebeğin hızlı büyümekte olan kafasının ve beyninin bu gelişimini kolaylaştırmaktadır. Doğum sırasında bebeğin kafasının doğum kanalı içerisinde çok daha kolay geçmesi için esnemesini sağlayan fontaneller, hem bebek için hem de anne için çok daha kolay bir doğum olmasına yardım ederler. Yeni doğmuş bebeklerde bulunan fontanel, görevlerini tamamlayarak en geç iki yıl içerisinde tamamen kemik bir yapıya bürünürler. İlgili aramalar: fontanel nedir? fontanel neye denir?

Hemoroidden Nasıl Korunulur?

Hemoroidden Nasıl Korunulur? Mayasıl veya basur olarak halk arasında bilinen hemoroidden korunma yollarının başında düzenli beslenme alışkanlığı gelmektedir. Bol meyve ve sebze tüketimi, kepekli ekmek ve bol su tüketimi hemoroid ile mücadelede başta gelen uygulamalardır. Alkol, turşu ve baharatlı yemeklerden kaçınılması gerekirken, ağır yük kaldırmamalıdır. Dışkılama alışkanlığında yanlışlıklar zamanla kabızlık ve ıkınmaya yol açabildiği için tuvalette fazla kalarak ıkınmaya çalışma hemoroid hastalığının ilerlemesinde rol oynar. Diğer yandan kolit, enterit, proktit gibi bağırsak enfeksiyonları da hemoroid hastalığının nedenleri arasında yer almaktadır. Hemoroid hastalığının tedavisine ilk önce hastalığın kesin tanısı konulmakta ve ne durumda olduğunu tespit için evresi öğrenilmektedir. Endoskopik tetkikler ile belirtilerin kronik kolit hastalıkları ve kanser gibi daha önem taşıyan hastalıklara meydan verip vermediği araştırılmalıdır. Dört derecede toplanan hemoroidin birinci ve i

Basur Kendiliğinden Geçer Mi?

Basur Kendiliğinden Geçer Mi? Diğer adı ile hemoroid olarak bilinen basur, anüs civarındaki bağ dokusunun sarkması ve o bölgede toplardamarların genişleme yaratarak memeler oluşması demektir. Basur, damar genişlemesi değil, aksine doku genişlemesidir. Basur sınıf olarak iç ve dış hemoroid olarak ikiye ayrılmaktadır. Basurun bir ve ikinci derecede olanları ameliyatsız olarak lazer ve RBL metodu ile tedavi edilir. İleri derecede olmayan üçüncü derece basur rahatsızlıkları da bu yöntemle tedavi edilmektedir. Üçüncü ve dördünce derecede bulunan hemoroid rahatsızlıkları ise ameliyat ile çözümlenmekte, klasik cerrahi, longo ve atar damar bağlanması gibi metotlar uygulanmaktadır. Ameliyatsız yöntemler ayakta uygulanmakta, istirahat gerektirmemektedir. Kanama ve iltihap çok seyrek görülen bu uygulamada gaz tutamama ise görülmemektedir. Kısacası henüz yeni yeni oluşmaya başlamış basur vakaları için ameliyatsız tedaviler yardımıyla başarı sağlanabilir fakat ilerlemiş basur vakalarında kend

Lazer Epilasyon Kaç Seans Sürer?

Lazer Epilasyon Kaç Seans Sürer? Lazer epilasyon, kişiden kişiye göre farklılık gösteren bir uygulamadır. Kıl rengindeki koyuluk ve kalınlığın yanı sıra cilt rengindeki açıklık ne kadar çok olursa lazer epilasyon uygulamasında o oranda başarı sağlanmaktadır. Koyu renk ve kalın kıl, ince ve açık renk kıllara göre daha kolay çözüme kavuşmaktadır. Lazer epilasyon tedavisinde 6 ile 8 seans arasında oldukça ilerleme görülmektedir. Lazer, aktif kıl köklerini görme prensibine göre çalışma gerçekleştirdiğinden dolayı bütün kıl kökleri aktif olmamaktadır. Bu neden bağlı olarak pasif kıl kökleri aktifleştiği zaman lazer epilasyon tedavisi uygulanmaktadır. Lazer epilasyon çalışması ile ilk seans sonrasında büyük oranda kıl kaybı gerçekleşmekte, ikinci seansta ise kalan kıllarının da büyük kısmının yok olduğu görülmektedir. Bundan sonraki aşamalar kişiden kişiye değiştiği için seans sayılarına ihtiyaç da değişmektedir. Ortalama olarak daha net sonuçların ortaya çıkması açısından seans sayısı 6

Sintigrafi Niçin Yapılır?

Sintigrafi Niçin Yapılır? Hastaya herhangi bir zarar vermeyen sintigrafi, belirli bir organa radyoaktif maddenin proteinler aracılığıyla ulaşımı ve görüntü alma tekniğidir. Sintigrafi ile damarlarda tıkanma, mide ve bağırsaklardaki kanamalar, kemik yapısı, kan pompalaması, kalp kasılması gibi durumlar görüntülenebilir ve tespit edilebilir. Sintigrafi, dokularda tutulan radyoaktif maddenin açığa çıkardığı enerji ile ışık oluşması ve bunun fotoğraflanması pratiğine dayanmaktadır. Sintigrafi organlarda meydana gelen şikayetler üzerine şikayetin nedenini öğrenebilmek için uygulanan ve basit bir tekniktir. Sintigrafi tekniği ile organlarda meydana gelen sorunun temeli öğrenilebilinmektedir. Tiroid, sintigrafinin en çok kullanıldığı organ olmaktadır. Radyoaktif madde tiroid bezinde tutulmak kaydıyla sintigrafi tekniği uygulanır. Damardan şırınga yoluyla verilen izotop, tiroid bezinde ulaşınca iki farklı nodül oluşur, bunlar soğuk ve sıcak nodüllerdir. Soğuk nodüllerin görülmesi anlam ola

Böbrek Taşına Neler iyi Gelir?

Böbrek Taşına Neler iyi Gelir? Gıdaların tüketimlerinden genelde kaynaklanan böbrek taşları aynı zamanda ilaçlardan ve vitaminlerin de fazla alınmasından kaynaklanabilmektedir. Böbrek taşı rahatsızlığı üriner sistemin bozulmasına neden olmakta, bu bozukluk böbrek taşı oluşumuna kadar gitmektedir. Normal çalışma gösteren sistemde tüketimler sonucu meydana gelen kum taneleri dışarı atılmaktadır, ancak üriner sistem bozukluğu bu kum tanelerinin zamanla taşa dönüşmesine neden olmaktadır. Özellikle kalsiyum, fosfor ve oksalat içeren gıda ve ilaç tüketimleri böbrek taşı oluşumunu hızlandırmaktadır. Böbrek taşı meydana gelmesinde genetik faktörlerde veriler arasındadır. Böbrek taşı rahatsızlığı karın alt bölgesinde şiddetli ağrıların oluşmasına neden olmaktadır. İlk tedavide ağrının giderilmesi için ağrı kesici verilir ve tedavinin başlangıcına geçilir. Tedavide taşın yeri ve yapısı incelenmektedir. Böbrek taşı 6 milimetreden daha az büyüklük gösteriyorsa, doktor tavsiyesi on günlük bir pe

Sintigrafi Nedir?

Sintigrafi Nedir? Sintigrafi, belirli bir ortama radyoaktif madde vererek görüntü elde etme tekniği demektir. Sintigrafi ile hastalıklar kısa süre içerisinde hastaya herhangi bir zarar vermeden tespit edilebilinmektedir. Sintigrafi tekniğinin ana temeli, radyoaktif maddelerle işaretlenmiş proteinlerin vücuda verilip, belirli dokulara ulaşması ve bu dokuların hassa cihazlar yardımıyla ölçü kaydedilip görüntü kazanma amacına dayanır. Sintigrafide kullanılacak radyoaktif maddeler ve taşıyıcılar, kullanım gösteren tekniğe ve tedavisi beklenen organa göre değişiklik göstermektedir. Sintigrafi tekniğinin çalışması ise dokularda protein aracılığıyla yerleşmeyi prob denilen radyoaktiviteyi tespit eden uç sayesinde olur. Dokularda yer alan radyoaktif madde iodid kristalleri taşıması nedeniyle enerjiyi ışığa çevirir ve bu ışık fotoğraf çekimi ile tespit edilir. Sintigrafi, en çok tiroid, karaciğer, dalak, mide, bağırsaklar, böbrekler, dolaşım sistemi, kalp, damarlar, adrenal bezler başta o

Lazerden Sonra Kıllar Tekrar Çıkar Mı?

Lazerden Sonra Kıllar Tekrar Çıkar Mı? İstenmeyen tüy be kıllardan kurtulma yöntemi olarak son yıllarda en etkili çalışmayı gerçekleştiren lazer epilasyon uygulamasının hemen başında tekrar kıl çıkmaz demek doğru bir söz olmamaktadır. Kesin sonuç verebilmek için bir iki seans sonrasına bakılmalıdır. Kişiden kişiye değişen sonuçların yaşandığı kıl ve tüy epilasyon çalışmalarında cilt ve kıl yapısı hem spektrofometre ile hem de görsel olarak değerlendirme gerektirmektedir. Lazer epilasyon uygulaması ile kıl ve tüylerden tamamen kurtulmak mümkün olmakta, ancak hormonsal durumlarda çok ince aktif tüyler tekrar çıkabilmektedir. Lazer epilasyon çalışmasındaki başarı, kıl hücrelerinin tamamen fonksiyonunu bir daha yerine getiremez hale gelmesi anlamındadır. Kıl kökleri tahrip olan bölgede tekrar kıl çıkmamaktadır.

Hemoroidi Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?

Hemoroidi Olanlar Nelere Dikkat Etmeli? Anüs bölgesinde bulunan, birisi solda diğer ikisi sağda olan ana toplardamarlar ağı, kabızlık nedeni ile genişleme göstermekte ve netice olarak hemoroid hastalığına neden olmaktadır. Makat dışına çıkan toplardamar yastıkları, akıntı ve ağrıya neden olmakta, erken tedavisi ise ameliyata gerek kalmadan ligasyon, lazer ve ilaç enjeksiyonu ile gerçekleşmektedir. Hemoroid hastalığına maruz kalanlar aşağıdakilere dikkat etmelidir. Hemoroid hastası tuvalet temizliğine dikkat etmeli, tuvalet kağıdı yerine daha yumuşak olan kağıt havluları tercih etmelidir. Kilo kontrolüne önem vermeli, aşırı kilodan sakınmalı ve sigara, alkol, baharatlı yiyeceklerden uzak durmalıdır. Bol su tüketimini ihmal etmemesi gereken hasta, aynı zamanda düzenli egzersizlerine devam etmelidir. Kahvaltısını mutlaka yapması gereken ve öğün atlamaması gereken hemoroid hastası lif yönünden zengin gıdalar ile yemek alışkanlığını düzenlemelidir. Tuvalet alışkanlığını günde en az bir o

Sırttaki Kıllara Lazer Epilasyon Nasıl Yapılır?

Sırttaki Kıllara Lazer Epilasyon Nasıl Yapılır? Epilasyon tedavileri günümüzde kadınların ilgisini çektiği kadar erkeklerin de ilgisini çekmekte, bu konuda en etkili yöntem olarak bilinen lazer epilasyon ile taleplere daha sağlıklı çözümler sunulmaktadır. Lazer epilasyon göz kapağı çevresi dışında vücudun tüm bölgesine dört ya da beş saat süren bir çalışma ile kısa sürede gerçekleşmektedir. Sırt bölgesine epilasyon çalışması genelde erkeler tarafından tercih edilmektedir. Diğer tedavi yöntemlerine göre kolay ve hızlı sonuç veren lazer epilasyon, sırt bölgesi gibi geniş bir bölgede ağrısız uygulanabilirliği nedeniyle de önemli bir tercih olmaktadır. Lazer epilasyon tedavisi ile sırt bölgesinde azalma ve zamanla incelme görülmektedir. Yalnızca görünüm ve estetik açıdan olmamakla beraber sırt bölgesi kıl yapısı nedeniyle iltihaplara maruz kalabilen erkekler için epilasyon oldukça verimli sonuçlar veren seçenek haline gelmiştir. Sırt bölgesinde kıllar, diğer bölgelerin aksine daha deri

Hemoroidden Nasıl Kurtulunur?

Hemoroidden Nasıl Kurtulunur? Hasta muayenesi gerçekleşmeden herhangi bir tedavi önerilmemekte olan hemoroid rahatsızlığının ileri yaşlarda kas gevşemesinin yol açtığı uzun süreli kabızlık, ishal veya kalıtımsal olarak belirtileri mevcuttur. Hemoroid hastalığı, iç makat kasında direnç artışı yaratmakta, dışkılanma süresince fazla ıkınma gibi belirtiler ile kendini belli etmektedir. Hemoroid rahatsızlığı, fazla oturma, ağır kaldırma, lif yönünden fakir ama kırmızı et bakımından zengin et tüketiminden, sürekli bisiklet kullanma, tuvalette uzun süre oturma alışkanlığının oluşması gibi nedenlerle tetikleyiciliği artmaktadır. Hemorid hastalığını ayrıca dışkı gevşetici ilaç veya lavman kullanımı da etkilemektedir. Hastalık hamilelik ve loğusa dönemlerinde de görülmektedir. Hastalık ilerleme kaydetmiş bir durumda ise doktor tavsiyesi ile cerrahi müdahale yerine getirilmektedir. Lazer tedavisi, longo yöntemi, hemoroid memelerinin kesilmesi gibi yöntemler ile hastalık günümüz ilerlemiş tedav

Lazer Epilasyon Can Yakar Mı?

Lazer Epilasyon Can Yakar Mı? Epilasyon sırasında kullanılan soğutucu cihazlar ile acı hissi oldukça azaltılmaktadır. Hassas bölgelerde bir miktar acı var olması normal olmakta, bu acının azaltılabilmesi için ise bir ya da iki saat öncesinden acıyı azaltan kremler kullanılmaktadır. Kişiden kişiye değişen acı hissi nedeniyle acı olmasın diyerek lazer epilasyon işleminin dozunu azaltmak, epilasyondan beklenen sonucun alınmasına engel olmaktadır. Bu nedenle kalın ve koyu renk kıllarda biraz acı hissi normal olarak karşılanmaktadır. Ayrıca acı hissi yalnızca seans sırasında olmakta, epilasyon uygulamasının tamamen bitmesinden sonra ise acı kalmamaktadır. Lazer epilasyon işlemi sonrasında yalnızca hafif bir kızarıklık oluşmakta, bu kızarıklıkta bir saat ile bir gün içerisinde cildin hassaslığına göre değişiklik göstererek geçmektedir. İlgili aramalar: lazer epilasyon can yakar mı? lazer epilasyon acı verir mi? lazer sırasında can yanar mı? lazer epilasyon yaptırmak acıtır mı?

Erkekler Hangi Bölgelere Lazer Epilasyon Yaptırabilir?

Erkekler Hangi Bölgelere Lazer Epilasyon Yaptırabilir? Daha çok kadınların tüy sorunlarına çözüm sağlayan lazer epilasyon, bilinen en etkili epilasyon tekniği olması nedeniyle istenmeyen tüyler konusunda kadınlarla aynı derdi paylaşmakta olan erkekler tarafından da tercih edilmekte ve özellikle son yıllarda bu konudaki açığı yüksek oranda kapatmaktadır. Kadınların daha çok yüz bölgesi epilasyon ihtiyaçlarına cevap veren lazer epilasyon, erkeklerde ise omuz, sırt, ense, boyun bölgeleri başta olmak üzere yüz bölgesi de tercihler arasında yer almaktadır. Erkelerde kıl kökleri kadınlara göre daha kalın ve belirgin olduğu için, epilasyon işlemi sırasında daha verimli sonuçlar kısa süre içerisinde alınmaktadır. Diğer yandan günümüzde kadınlar kadar erkeler de bakımları konusunda hassasiyet göstermekte, metroseksüel kimliği altında el ve ayaklarındaki kıllar dışında elmacık kemiği ve kaş aralarındaki fazla kılları da aldırmaktadırlar. Lazer epilasyon uygulaması kadın veya erkek farkı gözet

Böbrek Taşı Nasıl Kırılır?

Böbrek Taşı Nasıl Kırılır? Böbrek taşı nedenlerinin başında bazı gıda tüketimlerinin fazla olması gelmektedir. Gıda tüketimleri sonucunda üriner sistem anatomisinde bozukluk varsa bu durum böbrek taşı oluşumuna neden olmaktadır. Normal işlevlik kazanan bir durumda kum taneciklerinin dışarı atılması gerekmektedir, ancak kum atımı gerçekleşmediği takdirde böbrek taşı meydana gelir. Yalnızca gıdalardan değil, bazı ilaçlar da böbrek taşı oluşumuna etken olmakta, kalsiyum dışında fosfor ve oksalat içeren gıdaların da fazla tüketilmesi böbrek taşı oluşmasında zemin hazırlamaktadır. Diğer yandan vitaminlerin fazla tüketimi böbrek taşlarının oluşmasında etkili iken, ailesel ve genetik faktörler de böbrek taşının meydana gelmesinde bir başka neden olmaktadır. Böbrek taşı şiddetli ağrı merkezinin oluşmasına neden olmaktadır. Ağrı sonucu doktor kontrolünde ağrı kesiciler ile tedavi başlangıcı gerçekleşir. Sonraki kontroller böbrek taşının yerinin tespiti ve taşın yapısının belirlenmesi şeklind

Böbrek Taşı Kendiliğinden Düşer Mi?

Böbrek Taşı Kendiliğinden Düşer Mi? Üriner sistemde bozukluğa neden olan bazı gıda tüketimleri böbrek taşı oluşumuna neden olmaktadır. Kum taneciklerinin dışarı atılamadığı ve zamanla böbrek taşına dönüştüğü bu işlevlik yalnızca gıda maddelerinden değil, aynı zamanda bazı ilaçlarda böbrek taşı oluşmasında etken olmaktadır. Böbrek taşları 6 milimetre ebadından küçük oldukları takdirde bol su tüketimi ile düşebilmektedir. Bol su tüketiminin yanı sıra hareketliliğinde gerektiği unutulmamalıdır. Doktorlar tarafından on gün olarak tedavi başlangıcında düşmeyen böbrek taşları diğer tedavi yöntemleri ile düşürülmektedir. Böbrek taşı ESWL tedavi yöntemi ile şok dalgası uygulanarak kırılma işleminin gerçekleşmesi sağlanmaktadır. ESWL yöntemi ile kırılmayan taşlar, üreteroskopi denilen ameliyat ile kırılma işlemi gerçekleşmektedir. Üreteroskopi, lazer tedavi yöntemi olmaktadır.

Yüze Lazer Epilasyon Yapılır Mı?

Yüze Lazer Epilasyon Yapılır Mı? Bilinen en etkili epilasyon tedavi yöntemi olan lazer epilasyon, son yıllarda gittikçe yukarı tırmanış sergileyerek yaygın bir kullanım ve tercih oluşturmaktadır. Tüy, kıl ve batık kılların yok edilmesinde uzun dönem etkisini gösteren lazer epilasyon bütün vücuda kullanımı mümkün olmaktadır. Lazer epilasyon vücudun tamamına uygulanırken, yalnızca göz kapağı çevresine uygulama gerçekleştirmemektedir. Lazer epilasyon çalışmalarında günümüzde en çok tercih edilen uygulama bölgesi olarak kadınlar açısından yüz bölgesi önceliğini korumaktadır. Lazer epilasyon diğer tedavi yöntemlerine göre daha az ağrı oluşturan ve kolay alışkanlık kazanan bir yöntemdir. Bu nedenle ciltte herhangi bir yara izi oluşturmadığı gibi hafif kızarıklık dışında ciltte kalıcı izler bırakmamaktadır. Lazer epilasyon uygulaması, on iki yaşını doldurmuş kadın veya erkek fark etmeden herkese uygulanabilmektedir. Ancak bunun yanı sıra uygulama yapılmayacak bazı durumlarda söz konusu olm

Hipotonik Bebek Nedir?

HİPOTONİK BEBEK Hipotoni, kas direncinin azalmasıyla ortaya çıkan kas gevşekliği tablosudur. Hipotonik bebekler, kas direnci olmadıkları için kendi ağırlıklarını taşıyacak durumda değillerdir. Hipotonik bebekler anne karnında iken de sağlıklı bebeklere göre daha az tekmelerler. Kas direncini azaltan altta yatan hastalıklar bebeğin anne karnındaki ve doğumdan sonra hareketlerinde zayıflık olmasına neden olmaktadır. Hipotonik bebekler doğum sırasında ters gelirler. Baş geliş yerine makat geliş dediğimiz önce popo kısmı çıkacak şekilde gelmektedirler. Hipotoniye neden olan bir çok nörolojik faktör bulunmaktadır. Genetik faktörler, nörolojik rahatsızlıklar, beyin anormallikleri ve kas hastalıkları bebeklerde kas gevşekliğine sebep olmaktadır. Aileden gelen bazı genetik faktörler de bebeğin kas yapısının daha zayıf olmasını belirleyebilir. Hipotonik bebekler mutlak suretle Çocuk Nörolojisi tarafından değerlendirilmeli, gevşekliğe neden olan esas neden ortaya çıkarılmalı ve bu sorunu ortad

AVON'la Hadise Çıkart

Resim
Makyaj yapmak bir lüks, lüks ise bir ihtiyaçtır. Artık “Bir kalem, bir ruj” devri kapanıyor. Avon, lüks ihtiyaçlarınızı en üst seviyede karşılamak üzere yenilendi. Üstelik yeni yüzü Hadise ile Avon, şimdi çifte güzel! Eğlenceli şarkıları ve güzel sesi kadar makyaj stilleri ile de çok sevilen Hadise ve yenilenmiş ürünleri ile Avon, makyaj modasına birlikte damga vurmaya hazırlanıyorlar. Avon, yeni True Color Teknolojisi ile birçok kadının hayallerini süsleyen yeniliklere imza attı. Artık renkler doğa kadar canlı, Picasso’nun paleti kadar çeşitli; dokular ise ipek gibi pürüzsüz olacak. Bu yenilenmiş ürün yelpazesi ile Avon, kadınlara sanatçı yönünü ortaya çıkarma şansı veriyor. Bundan sonra makyajda canınız ne isterse onu yapabilirsiniz. Yepyeni tarzlar deneyebilir ve klasik görünümün ötesine geçebilirsiniz. Yine de ayakları yere sağlam basanlar için Avon Global Makyaj Uzmanı Lauren Andersen, 2014 makyaj modasına damgasını vuracak stilleri Avon Global Güzellik Elçisi Irina Shayk üzerinde

Yalancı Gebelik ve Dış Gebelik Aynı Şey Midir?

Yalancı Gebelik ve Dış Gebelik Arasındaki Fark Nedir? Kadınların bir kısmı her ne kadar yalancı gebelik ve dış gebeliğin aynı şeyler olduğunu düşünse de iki birbirinden tamamen farklı iki durumdur. Dış gebelik esasen bir gebelik olmasına karşın yalancı gebelikte böyle bir durum söz konusu değildir. Yalancı gebelikte her ne kadar gebelik belirtilerine rastlanılsa da bu kişinin kendine has duyduğu belirtilerdir. Gebelik hormonunun kandaki miktarının yükselmesi gibi gerçek gebelik belirtilerine rastlanmaz. Sadece kişinin kendinin gebe olduğuna inanmasından ibaret bir durumdur. Gebeliğin başlangıç yeri fallop tüpleri dediğimiz kadın üreme organlarında başlar. Burada yumurta ve sperm birleşir. Embriyo meydana gelir. Sonrasında çoğalıp yuvarlanır ve rahime doğru ilerler. En sonunda rahime düşer ve burada gelişimini sürdürür. Tüpler ile rahim arasındaki kanalda darlık, tıkanma, tüp bebek tedavisi, enfeksiyon ve benzeri durumlarda döllenmiş yumurta rahime doğru düşmeyebilir. Böyle bir durumd

Kolon Kanseri

KOLON KANSERİ Gıdalar, mide ve ince bağırsaklar tarafından sindirime uğradıktan sonra kalın bağırsaklara ulaşım gerçekleştirir. İnce bağırsaklarda su emildikten sonra gıdalarda gaita denilen katı kısım, kolon ve rektum boyunca ilerleme gösterdikten sonra anüs aracılığıyla vücuttan atılır. Kanser, vücuttaki hücrelerde meydana gelen kontrolsüz değişiklik olup, bedenin değişik bölgelerine yayılma göstermektedir. Bilinen yüzden fazla kanser çeşidi bulunmaktadır. Bedenimizin diğer organları gibi kolonda hücre gruplarından meydana gelmektedir. Hücreler organizmanın kendisine ihtiyaç duyduğu oranda çoğalma göstermektedir. Bu sağlıklı bir işleyişin göstergesidir. Hücreler, bölünüp çoğalma gösterdiğinde ise bir doku kitlesi meydana gelmektedir, bu kitleye tümör ya da ur denilmektedir. Bu tümörler iyi huylu ya da kötü huylu diye adlandırılmaktadır. Polip, iyi huylu bir tümör olup, kolon veya rektum duvarlarında oluşum gösterebilir. İleri dönemde kansere dönüşme ihtimali gösterebilecek olan po

Anne Sütü Bebeği Hangi Hastalıklardan Korur?

Anne Sütü Bebeği Hangi Hastalıklardan Korur? Yapılan araştırmaların neticesinde bebeğe anne sütünün verdiği katkı diğer hiçbir besin türlerinde mevcut olamamakta, bebeğin sağlıklı gelişiminde anne sütü en önemli faktör olmaktadır. Anne sütü, bebeğin alerjik rahatsızlıkları, enfeksiyon hastalıkları, diyabet ve obezite gibi daha bir çok hastalıktan korumaktadır. Yapılan araştırmalarda anne sütü ile kız beklerin meme kanserine yakalanma riskinde önemli bir katkı ile önleyicilik sağladığı da görülmektedir. Besin kaynağı olarak bir bebek için anne sütü vazgeçilmezdir. Sağladığı sayısız faydası ile bebeğin sağlıklı gelişimine olumlu etkisi olan anne sütü, her geçen gün araştırmalarda yeni faydaları ile gündem oluşturmaktadır. Bugün anne sütü ile bebekler, lösemiden meme kanserine kadar pek çok hastalığın önüne geçtiği araştırmalar neticesinde ortaya çıkmaktadır. Anne sütü alan bebeklerde alerjik hastalıklar başta olmak üzere şeker hastalığı, ishal, enfeksiyon hastalıkları ve benzeri ha

Dalak Neden Büyür?

Dalak Neden Büyür? Akdeniz anemisi, bağ dokusu hastalıkları, orak hücresi anemisi, sıtma, sarılık, enfeksiyonlar ve karın iç damarlarının tıkanması sonucu dalak büyümesi meydana gelmektedir. Dalak yumruk büyüklüğünde olup, kaburga altında karın bölgesinin solunda yer almaktadır. Kan hücrelerinin depolama işlemini yerine getiren dalak, zarar görmüş kan hücrelerinin filtre işlemini yerine getirmekte ve parçalanmasına olanak sağlamaktadır. Dalak görevi gereği bedenin mikroplara karşı savunmasını sağlayan pulcukları depolamaktadır. Dalakta büyüme oranı yüksek olduğunda karın bölgesinde bulunan organlara baskı uygulamaktadır. Kandaki hücrelerin çabuk parçalanmasına yol açan dalak büyümesi ile alyuvarların parçalanma görmesi kansızlığa da neden olmaktadır. Dalak, hastalığa bağlı olarak beden için zararlı bir etki yapıp yapmadığına tespitinden sonra cerrahi operasyon ile alınabilir. İlgili aramalar: dalak neden büyür? dalak büyümesi neden olur? dalak büyümesinin nedenleri nelerdir?