Kayıtlar

Temmuz, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Koroner Kalp Hastalığı Nedir?

KORONER KALP HASTALIĞI Kalbi besleyen damarların daralmasıyla meydana gelene ve gittikçe kalbin beslenmesini daha da güçleştiren bir hastalıktır. Koroner kalp hastalığı damar sertliği (ateroskleroz) sonucunda meydana gelen bir hastalıktır. Kalbe yeterli kan gitmez ve kalp kasları iyi çalışmaz. Bu hastalığın, kronik koroner hastalığı ve koroner kalp hastalığının akut durumları olmak üzere iki türü bulunur. Koroner kalp hastalığının akut durumları dediğimizde bunun içerisinde miyokard infarktüsü ve infarktüse kadar uzanmayan kararsız angina tabloları ortaya çıkmaktadır. Bunlara genel itibariyle halk arasında kalp krizi denilir. Kronik koroner kalp hastalığında ise kalpte bulunun damarların daralmasına bağlı olarak kalp yeterli şekilde beslenemez. Bu da efor harcanan fiziksel aktivitelerden sonra göğüste ağrı meydana getirir.

Kalp Hastaları Spor Yapabilir Mi?

KALP HASTALARI SPOR YAPABİLİR Mİ? Spor, hasta olsun ya da olmasın herkesin hayatında olması gereken önemli bir aktivitedir. Sağlık açısından ilaç kadar önemlidir yürümek ve spor yapmak. Vücutta bulunan doğal hormonları ortaya çıkarmak için yürüyüş ve egzersiz çok önemli iki araçtır. Kalp hastaları açısından spor yapmayı değerlendirdiğimizde, kalbin taşıyacağı zorluğun ve hareketin türüne göre doğru ölçülerde yapıldığında spor kalp hastaları açısından faydalıdır. Ancak kalbin taşıyacağı yükün üzerinde ağır spor yapmak, kalp üzerinde olumsuz etki yaparak ciddi sağlık problemlerini ortaya çıkarabilir ve hatta kişinin kalp krizi geçirerek ölüme neden olabilir. Vücudumuzun ne kadar egzersizi kaldırabileceğini bir kardiyoloji uzmanına gidip muayene olarak öğrenebiliriz. Kardiyolog tarafından bir egzersiz programı verilerek bu program doğrultusunda spor yapabiliriz. Her kalp için her egzersiz uygun değildir. Kardiyologlar tarafından bir takım test ve tetkikler yapılarak kalbin dayanıklılığ

Kalp Yetmezliği Nedir?

KALP YETMEZLİĞİ Vücudumuzdaki tüm organlar çalışabilmek için kana ihtiyaç duyarlar. Organlarımız gereksinim duyduğu tüm maddeleri kandan alırlar. Bilindiği gibi kanı tüm vücuda pompalayan organ kalbimizdir. Kalbin dokuları ihtiyaç duyduğu kanı yeterli miktarda gönderememesine kalp yetmezliği ya da kalp yetersizliği denir. Kalp yetmezliğine neden olan iki büyük neden vardır. Bunlardan birincisi kalbin kasılmasında görülen kusurdan kaynaklıdır. Diğer önemli neden kalbin gevşemesinde bir problem olmasından ileri gelir. Kalp yeterince gevşemediği zaman yeteri miktarda kan ile dolmaz. Görülebilecek bu iki kusurda kalp yetmezliğine yol açar. Bu durumda organlar ve dokular yeterince besin ve oksijen alamaz. Yeteri kan akışı sağlanamayan organlarda fonksiyon bozuklukları görülmeye başlar. Organlar görevlerini kusursuzca yerine getiremezler. Bu da zamanla ciddi problemlere yol açar. İlgili aramalar: kalp yetmezliği nedir? kalp yetersizliği neden olur? kalp yetmezliğinin nedeni nedir?

Böbrek Taşı Nasıl Engellenir?

BÖBREK TAŞI NASIL ENGELLENİR? Böbrek taşları böbreğe zarar verebilir. Bu sebeple bilhassa önceden böbrek taşı düşürmüş olan hastaların tekrar böbrek taşı düşürmemek için çok dikkat etmesi gerekir. Bunun dışında ailesinde böbrek taşı öyküsü olan kişilerde, idrar yolu enfeksiyonlarına çok sık yakalanan kişilerde ve böbrek ameliyatı olmuş kişilerde böbrek taşı oluşma ihtimali diğerlerine göre daha fazladır. Böbrek taşının oluşmasını en aza indirecek bazı önlemler vardır. Sıcak yaz mevsimlerinde yetişkin bireyler günlük 2,5-3 litre, kışın ise 1,5-2 litre sıvı tüketmelidir. Hareketli bir yaşam tarzı benimsemelidir. Spor yapan ve hareketli olan kişilerde böbrek taşımının oluşumu daha az olduğu gibi hareketle birlikte var olan böbrek taşları da düşebilmektedir. Böbrek taşının oluşumunun kaynağı bazı mineraller olduğu için böbrek taşının oluşmasını engellemek için diyet önemlidir. Böbrek taşı riski olan herkes tuz tüketiminden kaçınmalıdır. Bununla birlikte yağlı yiyeceklerden de uzak du

Çocuklar Ne Zaman Sünnet Ettirilmelidir?

ÇOCUKLAR NE ZAMAN SÜNNET ETTİRİLMELİDİR? Çocuklar en geç henüz okula başlamadan önce sünnet ettirilmelidir. Enfeksiyon açısından koruyucu olması açısından hayatın ilk zamanlarında, özellikle doğumdan sonraki ilk ay içerisinde yapılan sünnet, doktorlar tarafından en çok tavsiye edilen sünnet zamanıdır. Bunun dışında 3 ve 6 yaşları arasında sünnet olunması sakıncalı görülür. Bunun nedeni bu yaş arasındaki çocuklarda somut düşüncenin tam oturmamış olması ve cinsel kimliğin yeni keşfediliyor olmaya başlamasıdır. Bu da çocuklarda ileri yaşlarda ruhsal anlamda tamiri zor bir takım psikoseksüel, psikolojik sorunların ve korkuların oluşmasına neden olur. Bebekler doğumdan sonraki ilk 1-2 ayda pek hareketli olmazlar. Daha az hareket daha hızlı ve sağlıklı iyileşme demektir. İlgili aramalar: çocuklar ne zaman sünnet ettirilmelidir? çocuğa ne zaman sünnet yaptırılmalıdır? ideal sünnet yaşı kaçtır?

Yüksek Tansiyon Tedavi Edilmezse Ne Olur?

YÜKSEK TANSİYON TEDAVİ EDİLMEZSE N'OLUR? Yüksek tansiyon ciddi bir rahatsızlıktır. Tansiyonun yüksek olması tek başına ölümcül zarar vermez ise de uzun dönemde organlara verdiği zarar, ölüme kadar giden ciddi sorunlara neden olabilir. Yüksek tansiyon ilk olarak kanı taşıyan damarlara ve pompalayan kalbe zarar verir. Tedavi edilmediği durumda ilk olarak etkileyeceği kalp ve damarlardır. Kalbi uzun süreli etkilemesi sonucu kalbin fonksiyonlarını bozabilir ya da kalp yetmezliğine neden olabilir. Kalp damarlarını etkileyerek kalp krizine neden olabilir ya da beyin damarlarında bir tıkanıklığa yol açarak felce neden olabilir. Yüksek tansiyon hastalarında beyin kanamasına daha sık rastlanır. Yüksek tansiyon böbrek yetmezliğine neden olabilir. Aort damarının genişlemesine ve hatta yırtılmasına neden olabilir. Aort damarının yırtılması ölümcül bir durumdur. Bu sebeple yüksek tansiyon hastasıysanız bu durumu hafife almamalısınız. Gerekirse doktor tavsiyesi doğrultusunda daha sağlıklı bir

Sürmatürasyon Nedir?

SÜRMATÜRASYON Hamilelikte bebeğin anne karnında 42 haftayı aşkın bir süre durmasına sürmatürasyon ya da geç doğum denir. Böyle doğan bebeklere sürmatüre bebek ya da postmatüre bebek denilmektedir. Doğan bebeklerin %3 ila %8 kadarı geç doğmaktadır.

Böbrek Taşı Nasıl Oluşur?

BÖBREK TAŞI NASIL OLUŞUR? Böbrek taşı farklı oluşma şekilleri vardır. Böbrekte bulunan madeni tuzlar birbirleri üzerine çökerek kristal halinde oluşumlar meydana getirirler. Daha sonra da bu kristaller de birbirleriyle birleşerek önce kum haline gelirler. Bu kumlar böbrekten idrar kanalı ile bazen atılamaz ve zamanla daha da büyüyerek küçük taş parçaları haline gelebilirler. Böylece böbrek taşı dediğimiz oluşum meydana gelmiş olur. Böbrek taşı tabiri, belli bir boyuta ulaşmış taşlar için kullanılır. Bunun milimetrik bir sınırı vardır ve bu sınırın altında olan küçük parçalar mikroskop altında görülebilen ve vücuttan dışarı atılabilen parçalar olduğu için böbrek taşı yerine bunlar için böbrek kumu ifadesi kullanılır. Böbrek taşına tıpta Nefrolitiazis denir. Kimyasal bileşimine göre değişik şekilde, boyutta ve renkte olurlar. Böbrek taşı oluşumunu arttıran; sebzeleri ve meyveleri iyice yıkamadan yemek, az su tüketmek, hareketsiz yaşam tarzı, mide asidini baskılayıcı ilaçlar kullanmak,

Böbrek Taşının Tedavisi Nedir?

BÖBREK TAŞININ TEDAVİSİ Günümüzde en sık uygulanan taş tedavi yöntemi dışarıdan şok dalgaları ile taşı kırma yöntemidir. Bu yöntemin tercih edilmesinin en önemli nedenleri; hastanın hastanede yatmasına gerek olmaması, hastaya anestezi uygulamak zorunda kalınmaması ve hastaya komplikasyon ya da yan etki yapma ihtimalinin yok denecek kadar az olmasıdır. Gününümzde böbrek taşının tedavisi için hasta ve doktor açısından en uygun yöntem şok dalgaları ile taş kırmadır. Bu yöntemde dışarıdan bir enerji kaynağında üretilen şok dalgası böbrekteki taşa odaklandırılır ve bu böbrek taşları 6 milimetreden küçük parçalara ayrılır. Daha sonra bu küçük parçalar idrarla birlikte dışarı atılır. Fakat böbrekte tespit edilen taş 2 cm'den büyükse, idrar kesesine çok yakınsa ya da ciddi bir tıkanıklığa sebep olmuş ve aciliyet gerektiren bir durum var ise şok dalgaları yardımıyla taş kırma yöntemi tercih edilmez. 2 cm'den büyük böbrek taşlarında şok dalgaları kullanarak taşı küçültmeye çalışmak mü

Sıcak Günlerde Rahat Oruç Tutmak İçin İpuçları

Resim
Sıcak ve nemli havanın etkisiyle bu yıl oruç tutanlar için çok daha zorlu geçiyor.  Anadolu Sağlık Merkezi İç hastalıkları ve Check-up Uzmanı Dr. Sibel Güney, sıcak günlerde sağlıklı bir oruç geçirmek için neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Aşırı sıcaklarda her zaman dikkat edilmesi gereken en önemli durumun terleme ile oluşan sıvı kaybının giderilmesi olduğunu belirten İç hastalıkları ve Check-up Uzmanı Dr. Sibel Güney, yeterli sıvının alınmamasının vücut ısısında artışa, tansiyon düşüklüğüne hatta bayılmalara neden olabileceğini vurguluyor. Bu durumun halsizlik, yorgunluk, çarpıntı, konsantrasyon bozukluğu, kas krampları, idrar yolu infeksiyonlarına dahi neden olabileceğinin altını çizen Dr. Sibel Güney, “Bu nedenle vücut sıvı ve tuz dengesinin sağlanması önem taşır. Bol sıvı tüketilmeli, aşırı terlemeye neden olacak ortamlarda bulunmaktan kaçınmalı, aşırı efor gerektiren çalışmalar olabildiğince sıcak saatlerde yapılmamalı” uyarısında bulunuyor. Nelere Dikkat Etmelisiniz? Oruç t

Uzun Süreli Susuzluk ve Açlıktan Sonra Nasıl Beslenilmeli?

Resim
Ramazan ayının ilk günlerini geride bıraktık. Ancak sıcaklıklar giderek yükselmeye devam ediyor.  Çok uzun süreli açlık susuzluğu herhangi bir sağlık sorunu olmadan atlatmak için neler yapılması gerektiğini Hisar Intercontinental Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Halil Kutlu Erol’dan öğrendik… Sıcak yaz günlerinde aşırı susayan ve iftarda kontrolsüzce soğuk su içenlerde ishal ve kusma şikâyeti ortaya çıkabileceğini belirten Uzm. Dr. Erol, şu açıklamalarda bulundu: "İftarda çok miktarda ve hızlı yemek yenmesi, hazımsızlığa, karın ağrısına, bulantı ve kusmaya neden olabilir. Rahatsız olmamak için dengeli beslenmeli, gerekli tüm besin öğelerinden az miktarlarda yemeli ve iftar ile sahur arası sürede, yatmadan 1-2 saat öncesine kadar küçük bir ara öğün sıkıştırmalıdır. Ayrıca sahurda yemek yendikten sonra hemen yatılması da zararlıdır. Yatar pozisyonda yiyeceklerin mideden yemek borusuna geri gelmesi (reflü) kolaylaşır. Safra kesesinde taş olanlar şiddetli kolik ağrıları ile karşı k

Spiral Taktırmanın Yan Etkisi Var Mı?

SPİRALİN YAN ETKİSİ VAR MIDIR? Spiral taktırdıktan sonra ağrı, kanama, titreme, ateş, enfeksiyon gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Spiral kullanan kadınlarda adet miktarı ve adet süresi spiral kullanmayan kadınlara oranla daha fazla olur. Spiral kullanan kadınlarda görülen ağrılar, basit ağrı kesiciler yardımıyla giderilebilir. Spirale bağrı kanamalar, genellikle spirali taktırdıktan sonraki ilk 3 ay içerisinde ve lekelenme şeklinde görülür. Eğer spiralin neden olduğu ağrılar ilk 3 aydan sonra da devam ediyorsa; kanamalar yine ilk 3 aydan sonra devam ediyorsa, ciddi şekilde kanamalar görülüyorsa ve bu kanamayı durdurmak için verilen tedaviye yanıt alınamıyorsa; ortaya çıkmış enfeksiyon varsa ve bu enfeksiyon tedaviye rağmen devam ediyorsa bu tür durumlarda spiral çıkarılmalıdır. Aksi halde ölüme varabilecek ciddi tablolar ortaya çıkabilir. İlgili aramalar: spiralin yan etkisi olur mu? spiral yan etki yapar mı? spiral kanamaya neden olur mu? spiral ağrı yapar mı? spiral taktırmak e

Spirali Kimler Kullanamaz?

SPİRALİ KİMLER KULLANAMAZ? Spiral rahim içerisine tam olarak yerleştirilmesi gereken bir araçtır. Normalde tıpta spirale de zaten RİA yani rahim içi araç denir. Bu nedenle rahminde doğuştan gelen bir anormallik var ise ya da sonradan rahminde spiralin takılmasına engel olacak bir kitle meydana gelmişse bu kişilere spiral takılamaz. Rahmin içerisinde perde olması ya da rahimin şekil bozukluğu rahimde doğuştan gelen anormalliklere örnektir. Bu tür durumlar spiralin rahim içerisinde düzgün bir şekilde durmasına engel olacaktır. Rahim, yumurtalık ve diğer cinsel organlarında enfeksiyon olan ya da enfeksiyona meyilli olan kişilere spiral takılamaz. Spiral insan vücuduna yabancı bir maddedir ve enfeksiyonu olan kişilerde enfeksiyonun artmasına ve vücudun var olan enfeksiyonla savaşamamasına neden olacaktır. Ayrıca önceden dış gebelik olayı yaşamış ya da dış gebeliğe yakalanma şansı yüksek olan kişilerin spiral taktırması pek tavsiye edilmemektedir. Bu sorunun tam tersi olarak spirali kimle

Sikozis Nedir?

SİKOZİS Daha çok sakallarda görülen bu hastalık, saçlarda ve vücuttaki diğer kıl foliküllerinde ortaya çıkan, bulaşıcı olmayan bir hastalıktır. Kıl foliküllerinde iltihap meydan gelmesidir. Yaygın olarak sakal iltihabı diye bilinir. Bu hastalığa stafilokok adı verilen mikroplar sebep olmaktadır. Sikozis hastalığına yakalananların sakal köklerinde irin oluşur ve sakal tutup çekildiğinde kolayca kopar. Kıl kökü enflamasyonu da denir. İlgili aramalar: sikozis nedir? sakal iltihabı neden olur?

Sutur (Sutur Atmak) Nedir?

SUTUR NEDİR? Cerrahide yara kenarlarının dikişle birleştirilmesine sutur ya da suture denir. Bu eylemi yapmaya da sutur atmak denir. Herhangi bir ameliyat nedeniyle kesi yapılarak açılan bölge ameliyat sonrasında sutur atılarak kapatılır. Cerrahi de farklı sutur atma teknikleri vardır. Yapıldığı tekniğe ya da yapıldığı bölgeye göre bunlar adlandırılır. Ayrıca kafa kemiklerinin dikişi anımsatan en bölgesine de sutur denmektedir.

Adrenalin Nedir?

ADRENALİN Adrenalin ya da diğer adıyla epinefrin, böbreküstü bezlerinin iç kesimi tarafından salgılanmakta olan bir hormondur. Böbrek üstü bezlerine tıpta Adrenal denir. Adrenalinin adı, böbreküstü bezlerinde salgılanan bir hormon olduğundan buradan gelmektedir. Adrenalinin vücuttaki en önemli işlevi, acil zamanlarda kasları daha hızlı ve daha güçlü çalıştırmaktır. Adrenalin acil ve hayati açıdan tehlikeli durumlarda korku, heyecan gibi duyguların tetkiklemesiyle birlikte salgılanarak kişinin hayatta kalmasını sağlamaktadır. Adrenalin, tıpta hayat kurtarıcı bir ilaç olarak kullanılmaktadır. Kalbin atışını ve kan dolaşımını hızlandırır. Tehlike durumlarında insanların çoğu zaman normalde kaldıramadıkları ağır nesneleri kaldırdığı, normalden daha hızlı koştuğu, daha hızlı düşünerek harekete geçtiği gibi durumları az çok duyarız. Bunun nedeni hızlı çalışan kalbin ve hızlı seyreden kan dolaşımının vücuttaki kaslara daha fazla oksijen ve enerji taşımasıdır. Adrenalin sinirlerdeki iletişi

Kendinize verdiğiniz sözü tutun!

Resim
Diyette olmak çoğunlukla sadece fikir olarak bile yorucu bir şeydir. İstediğiniz kadar süsleyin... ‘Diyet’ sevimsiz ve tahrik eden bir sözcüktür. Sizi aniden acıktıracak denli sinyaller yollayabilen, hakkında planlar yaptığınız, uğruna acı çektiğiniz bir sürece işaret eder. Peki, başlamak bile zorken sürdürmek nasıl mümkün olabilir? İşte size 4 anahtar...  Amacınızı unutmayın! Nasıl kilo vereceğinizden önce, ne kadar kilo vereceğinize odaklanın... Hemen ardından da, asla yanlış bir metoda yönelmeden uzmanınızı seçin. Kilo aralığınıza bakarak, içinde bulunduğunuz durumu isimlendirin. Normal kiloda mısınız? Aşırı kilolu musunuz? Yoksa obezitenin kapılarına mı dayandınız? Porsiyon ölçünüzü belirleyin ve günden güne azaltın... Sizin için doğru olan porsiyon miktarını, size ancak sizin medikal geçmişinizi bilen ve yorumlayacak denli donanımlı olan bir doktor söyleyebilir. Sıkı sıkıya inandığınız yahut kısa vadede sonuçlar aldığınız yanlış bilgiler, sizin başarınızı bloke ediyor olabilir. Ha

Ağır ve sıkıcı diyetlere ihtiyacınız olmayacak

Resim
Siz de fit bir vücudun hayalini kuruyor, ancak diyetlerle bir türlü baş edemiyor musunuz? Telaşlanmayın, çünkü ideal kilonuza kavuşmanız için ağır ve sıkıcı diyetlere ihtiyacınız olmayacak. Fit bir vücut için yapmanız gereken tek şey; ‘yeterli’ ve ‘dengeli” beslenmek! Üstelik aç kalmadan, sıkıcı listelere bağlı yaşamadan!  Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Cirit, fazla kilolarınızdan kurtulmak için neler yapmanız ve nelerden kaçınmanız gerektiğini anlatıyor. Besinleri yavaş çiğneyin Zamanınız olmasa bile tabaktaki yemekleri hızlı yemekten vazgeçin. Ana öğünleriniz en az 15 – 20 dakika sürmeli. Çünkü beynin ‘tokum’ sinyalini vermesi için yaklaşık bu kadar süreye ihtiyacı var. Eğer besinleri hızla çiğnerseniz kontrolünüzü yitirerek bu süre içinde daha fazla yemek tüketme riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Her öğünden önce su için Her gün 1.5 – 2 litre su içmeyi alışkanlık haline getirin. Gün içinde düzenli olarak tüketeceğiniz su metabolizmanızı hızlandırmak gibi önemli bir işlev üstleniyor.

Çocuğun Sevme Sevilme İhtiyacı

Çocuklarda Sevme ve Sevilme Her canlının doğasında sevme ve sevilme ihtiyacı vardır. İnsanoğlunun yaşı ne olursa olsun her insan sevmek ve sevilmek, hele bu birde çocuksa ailesinden sevgi, ilgi ve şefkat ister. Çocuğun sağlıklı büyüyüp gelişebilmesi için bu sevgiye ve şefkate ihtiyacı vardır. Ana ve babaların büyük bir çoğunluğu bu ilgi ve sevgiyi çocuklarına karşılıksız sunarlar. Çocuk sevgi ilgi ve şefkat görerek, anne babasının gözünde bir değeri olduğunu hissederek büyürse mutlu ve huzurlu olur. Çocuğun huzurlu ve sakin yapısı ana babanın çocuk yetiştirme işini kolaylaştırır. Eğer çocuk yeterli sevgi, ilgi ve şefkat almadan büyüyecek olursa çevresine ve kendisine güven duyamaz, huzursuz ve mutsuz olur. Arkadaşları ve çevresi ile sağlıklı ilişkiler kuramaz. Çocuk önce arkadaşlarından uzaklaşır, büyüdüğünde de grubundan, toplumdan kopar, içine kapanır çoğu kez de toplumla uyuşamaz. Çocuğu çok sevmek demek, çocuk merkezli aile olup ona hiçbir disiplin uygulamayıp, onun bütün hata

Bebek Nasıl Giydirilmelidir?

Bebek Nasıl Giydirilmelidir? Giysilerle örtünme, kişiyi çocuğu soğuğa, sıcağa, güneşin yakıcı ışınlarına karşı korumayı amaçlar. Giyimin beden ve ruh sağlığı açısından ayrı ayrı önemi vardır. Giysilerin mevsime uygun olması beden sağlığı, şık ve zarif olması da ruh sağlığı açısından önem taşır. 0-2 yaş çocuklarında giyimin sağlık açısından önceliği vardır ve seçiminde giysilerin kolayca giydirilip çıkarılabilecek modelde, yumuşak ve kolay yıkanabilen cinsten olmasına özen gösterilmelidir. Bebeğin üst giysilerinin teri emmesi, İç giyimini oluşturan bezlerin ise idrarı çok iyi emmesi gerekir. Temiz, ter ve idrar kokmayan, şık giyimli bebek çevresinde daha çok sevilecek, kucaktan kucağa alınmak istenecektir. Bu da bebeğin yakın çevresindeki bireylerle iletişime geçmesini sağlayacak; yani bebeğin sosyalleşme sürecine olumlu katkıda bulunacaktır.

Bebeğin Odası ve Yatağı Nasıl Olmalıdır?

BEBEK ODASI VE YATAĞI NASIL OLMALI? Bebeğin odası ebeveynin yatak odasına yakın, aydınlık ve havadar olmalıdır. Odanın sıcaklığı 0-1 yaş bebeklik döneminde 20-24°C daha sonraki dönemlerde ise 18-22°C'ta tutulmalı, bunun için en ideal ısıtma şekli kaloriferle ısıtmadır. Soba ile ısıtmada ise ısının bu derecelerden çok fazla düşmemesi ve yükselmemesi sağlanmalıdır. Ayrıca soba ile zehirlenmelere de duyarlı olunmalıdır. Bebek odasının sık sık havalandırılması gerekir. Odanın ısısı kadar nem oranının da düzenli tutulması önemlidir. Odanın nem oranı düştüğünde bebek nefes alıp vermede sıkıntı çeker. Bebek biraz büyüdüğünde uykunun dışında da belli bir süreyi bu odada ebeveynleri ile birlikte geçirmelidir. Bebek kendi yatağının bulunduğu odayı sadece uyku odası olarak algılamamalı anne, babası ile bu odada da hoşça vakit geçirmelidir. Bebeğin odası sade ve zevkli bir şekilde düzenlenmelidir. Bu odada bebeğin beşiği ya da karyolası, dolabı, oyuncakları, annenin bebeğini emzirebileceğ

Abakteriyel Nedir?

ABAKTERİYEL Bakteri bulunmayan, bakteri olmayan, bakteriden muaf anlamında kullanılan teknik bir kelimedir. Tıp, su ürünleri, kimya vb. gibi farklı teknik konularda kullanılmaktadır.

Respirasyon (Respiration) Nedir?

RESPİRASYON Respirasyon, solunum ya da nefes alıp vermek; bir organizma ile çevresinde meydana gelen gaz alışverişidir. Temiz havanın çekilerek oksijenin yakıldığı ve besinlerin parçalanarak enerji elde edilmesinin sağlandığı, kirlenen kanın temizlendikten sonra içindeki zararlı maddelerle birlikte havayla dışarı atılmasının sağlandığı biyokimyasal bir süreçtir. Respirasyon vücudumuzun sistemlerinden biri olan respiratuvar sistemde yani solunum sisteminde meydana gelen bir olaydır. Bu sistem hayatımız boyunca durmaksızın çalışır. İlgili aramalar: respirasyon nedir? respiration ne demektir?

Pakmaya sosyal medyada hanımların çok yakınında.

Resim
Bazen aklınıza bir soru takılıverir, bilen kimse bulamazsınız. Bazen yeni bir tarif ararsınız, istediğiniz gibisine rastlayamazsınız. Sizinle aynı zevkleri paylaşan hanımlar la iletişimde olmak, ortak ilgi alanlarında buluşmak gibisi var mı? Unutmayın, Pakmaya hep yanınızda! Pakmaya sosyal ağ ları günün 24 saati, yılın 365 günü tazelenerek, güncel lenerek her zaman elinizin altında, yanı başınızda. Kısacası siz neredeyseniz biz de orada! Tarifler, Pratik Mutfak, Pakmaya ürünleri, anket ve yarışmalarıyla: mutfaginyildizi.com Her gün birbirinden güzel tarifler, paylaşımlar ve 120.000'i aşkın beğeneniyle: facebook/mutfaginyildizi Kolay, anlaşılır, iyi sonuç veren uygulamalı tarif videolarıyla: youtube/user/mutfaginyildizi Ortak zevkleri paylaşan sizin gibi meraklıların katkılarıyla: pinterest/mutfaginyildizi Cıvıl cıvıl, dinamik, güncel ipuçları, önerileriyle: twitter/mutfaginyildizi Kurumsal bilgiler, Pakmaya’dan en yeni haberler ve ürünlerle: pakmaya.com.tr İnanın bu adresler çok i

Gaita Nedir?

GAİTA Tıp dilinde dışkıya gaita denilmektedir. Halk dilinde kaka ya da büyük abdes dediğimiz gaita genellikle gastrointestinal sistem kanamaları için laboratuvar ortamında araştırılır. Enfeksiyon hastalıklarında, ishal gibi hastalıklarda çocuk doktorları sıklıkla gaita araştırması isterler. Gaitada parazit ya da gizli kan olup olmadığı laboratuvar ortamında araştırılır. Eğer varsa buna uygun ilaç reçete edilir. Gaita numunesi için verilen kaba küçük bir parça gaita konulması istenir fakat bazen kabın ağzına kadar gaitasını doldurup getirenler olur :) Ayrıca bebeğiniz kabız olduğunda gördüğünüzde çok sevindiğiniz ve başka bir zamanda görseniz sevinemeyeceğiniz hatta tiksineceğiniz tek nesne gaitadır. İlgili aramalar: gaita nedir? gayta ne demek?

Kabız Çocuk Nasıl Beslenmelidir?

KABIZ ÇOCUK NASIL BESLENMELİDİR? Beslenmedeki değişiklikler, bağırsak faaliyetlerinin tembel oluşu, makattaki çatlaklar veya psikolojik nedenlerle çocuğun kakası normalden sert olarak çıkar. Kakanın sert çıkışı çocukta acıma hissi yaratır. Acıdığı için çocuk kasılır ve kaka yapmak istemeyebilir. Bu durum kabızlığın kronikleşmesine neden olur. Çocuk üç günden uzun süre kaka çıkarmıyorsa, kakasını çıkarırken ağlıyorsa veya kakasında kan varsa vakit geçirilmeden doktora götürülmelidir. Çocuğun beslenme durumu, yeterli sıvı alıp almadığı, dengeli beslenip beslenmediği gözden geçirilmelidir. Kabız çocuğa taze sebze ve meyve, yani posalı yiyecekler verilmeli ve bol sıvı takviyesi yapılmalıdır. Kabızlığın nedeni psikolojik ise konunun neden ve niçinlerine inilip öncelikle çocuğun rahatlaması sağlanmalıdır.

İshal Tehlikeli Midir?

İSHAL NEDİR? İSHAL TEHLİKELİ MİDİR? İshal en basit anlamıyla sulu kakadır. Günde 3 defadan fazla sayıda sulu dışkı çıkarma, kısa sürede su ve tuz kaybına neden olacağından çocuğun hayatını riske atar. Gerekli önlemler alınmadığında ölüme neden olabilir. İshalin en önemli nedeni mikroplardır. Mikroplar hastanın dışkısından yayılabileceği gibi mikroplarla kirlenmiş içecek ve besinlerin ağız yolu ile alınmasıyla da bulaşır. El temizliğine dikkat edilmemesi mikropların yayılmasında önemli bir etkendir. İlk 4-6 ay yalnız anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal daha az görülür. İshal, çocuklarda önemli beslenme bozukluklarına yol açar. İshal sırasında çocuktaki su ve tuz kaybı mutlaka yerine konmalıdır. Ağızdan verilen şeker, tuz, karbonat eriyiği hayat kurtarıcıdır. İshalde vücuttaki su azalır. İshal durumuna göre evde ya da hastanede sıvı tedavisi yapılır. İshalli çocuğun bağırsaklarındaki emilim az olacağından, eskisinden daha kuvvetli yiyeceklerle beslenme ihtiyacı doğar. Bundan d

Bebeğin Emzirdikten Sonra Kusması Normal Mi?

BEBEĞİN EMDİKTEN SONRA BİR MİKTAR KUSMASI NORMAL MİDİR? Midedeki besinlerin,karın kaslarının kasılması sonucu ağız yolu ile boşaltılması kusma olarak tanımlanır. Yeni doğan bebeklerin beslenmeden sonra aldıkları besinin bir miktarını ağızdan ve burundan çıkarması kusma ile karıştırılmamalıdır. Bu durum çoğu kez zararsızdır ancak sırt üstü yatan bebeğin böyle bir durumda boğulma tehlikesi söz konusu olabilir. Gerçek kusmada alınan gıdanın büyük bir kısmı çıkarılır. Kusma basit bir gaz sancısı nedeniyle olabileceği gibi zatürree, menenjit, besin zehirlenmesi, bağırsak düğümlenmesi gibi hayati önem taşıyan durumların habercisi de olabilir. Bu sebeple kusma beraberinde görülen ateş, ishal ve benzeri belirtilerle birlikte değerlendirmeye alınmalıdır. Birkaç kez tekrarlanan köpüklü, kanlı, safralı kusmalarda çocuk mutlaka doktora götürülmelidir. Kusmalar ciddi su ve kilo kaybına yol açabileceği için tedavide geç kalınmamalı ve hastanın kaybettiği sıvı ve elektrolit üzerinde önemle durulma

Bebeğin Karın Ağrısı Nasıl Geçer?

Bebeklerde gaz sancıları ve karın ağrıları Karın ağrısı, karın bölgesinde yani göğüs kafesinin altı ile kasıklar arasındaki bölgede görülen ağrılardır. Karın ağrıları çocukluk yıllarında daha çok görülür. Karın ağrılarının birçok nedeni olabileceğinden gerçek nedenini bulmak zordur ve hafife alınmamalıdır. Çocukta görülen diğer belirtilerle birlikte değerlendirmek karın ağrılarının gerçek nedenini bulmayı kolaylaştıracaktır. Doğumdan sonra ilk üç ayda görülen karın ağrılarının nedeni gaz sancıları olabilir. Gaz sancısının neden olduğu karın ağrıları için ilaçlar ve bitkisel şuruplar mevcuttur. Ağrı şiddetli değilse ve çocuk diğer uğraşlara daldığında karın ağrısını unutabiliyorsa ağrı psikolojik kökenli olabilir. Ancak karın ağrısı çok şiddetli ya da çok uzun süre devam ediyorsa , sık sık tekrarlıyorsa ve kusma, ishal, ateş vb. diğer belirtilerle birlikte görülüyorsa hastalık belirtisi olarak değerlendirmeli ve çocuk muhakkak doktora götürülmelidir. Süt çocuklarında karın ağrısı, ç

Bebeklerde Ağız Yaraları

Bebeklerde Ağız Yaraları Yeni doğanda ya da süt çocukluğu döneminde daha çok zayıf ve hastalıklı bebeklerin ağzında görülen mantar hastalığına pamukçuk diyoruz. Ağız içinin her tarafında önce noktalar halinde beyaz lekeler oluşur ve giderek beyazlıklar büyür ve birbirleri ile birleşir. Ağızda süt pıhtısı görüntüsü verir. Tedavi edilmezse solunum yollarına yayılarak daha büyük tehlikelere yol açabilir. Bebek ağzı acıdığı için meme ememez. Annenin memesinin ılık suyla temizledikten sonra bebeğe verilmesi, memelerin temiz tutulması, biberon ve emziğin iyice kaynatılması, meme ve mamadan sonra bebeğe su içirilmesi pamukçuk oluşmaması için alınacak önlemlerdir. Ancak yine de pamukçuk oluşmuş ise önce karbonatlı su ile silinmeli, yaygın görünüm de olanlar ise muhakkak doktora götürülmeli ve onun tavsiye ettiği ilaçlar kullanılmalıdır.

Miyelografi Nedir?

Miyelografi Disk kayması gibi omurga veya omurilik hastalıklarının teşhisinde kullanılır. Yapılması bir saat sürebilir ve rahatsızlık verici bir girişim olduğundan, hastaya sedasyon uygulanması gerekebilir. Myelografi Nasıl Yapılır? Röntgen filminde gözüken bir sıvı, omiriliğin çevresini saran sıvı içerisine verilir. Daha sonra hastanın gövdesi çeşitli pozisyonlarda eğilerek verilen ilacın içerideki hareketleri, filmle tespit olunur.

Konvülsiyon ve Febril Konvülsiyon Nedir?

KONVÜLSİYON Halk arasında havale olarak bilinen bu sağlık sorunu, çeşitli nedenlerden dolayı iskelet kaslarının istem dışı kasılıp gevşemesidir. Konvülsiyon aniden başlar ve genelde birkaç saniye süren bu kasılmalar, bazen 1-2 dakikaya kadar sürebilir. Konvülsiyon sırasında hastada bilinç kaybı, soluk alamama ve oksijensizlikten kaynaklı, gözlerde kayma, yüzün renginde solma, dilini ısırma, çırpınma ve kasılmalar görülür. Genelde 2 yaşında altındaki çocuklarda görülür. FEBRİL KONVÜLSİYON Havale ateşli bir hastalıktan dolayı meydana geliyorsa buna tıp dilinde febril konvülsiyon denir. Daha çok 6 ay ila 3 yaş arası çocuklarda görülmektedir. Erkek çocuklarda görülme sıklığı kızlara oranla fazladır. Kalıtsal faktörlerin de etkisi olan febril konvülsiyon daha çok üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı ateşli hastalıklarda görülmektedir. Konvülsiyonu tetkikleyen ateşin yükselmesi değil ateşin birdenbire yükselmesidir. Kısa süreli geçirilen bu nöbetlerin en fazla 2 dakika sürmektedir. 2 d

Ekimoz Nedir?

EKİMOZ Çarpma, ezilme gibi bir travmadan ya da trombositopeni gibi kanamaya neden olacak diğer durumlardan dolayı kılcal damarların hasar görmesine ve doku bütünlüğünün bozulmasına bağlı olarak cilt altında kanama görülmesine ekimoz denir. Ekimoza, bere ya da halk arasında kan oturması da denmektedir. Ekimotik bölge ilk olarak kırmızı renktedir fakat iyileşme gösterdikçe 3-5 gün içerisinde mavi-mor bir renge bürünür. 7 ila 12 gün sonra, hemoglobin safra pigmentleriyle birleşir, ekimoz alanı önce yeşil ve bir kaç gün sonrasında sarı bir renge dönüşür. Sarı renk aldıktan sonra giderek kaybolur. İlgili aramalar: ekimoz nedir?

Su Çiçeği Bulaşıcı Mıdır?

Su Çiçeği Bulaşır Mı? Virüslerin neden olduğu, çok kolay bulaşabilen, özellikle kış mevsiminde okullar ve kreşlerde salgınlara neden olan bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalık, döküntüler görülmeden bir hafta önce ve döküntüler kabuklanıncaya kadar bulaşıcıdır. Bu sebeple, kolayca salgınlar görülebilir. Hastalık belirlendiği anda hasta çocuk, sağlıklı kişilerden ayrılmalıdır. Bu hastalık, insandan insana, öksürme ve aksırmayla çevreye yayılan damlacıklarla ve deri kabarcıklarına direkt temasla bulaşır. Hastayla yakın temastan sonra yaklaşık 2-3 hafta içinde genelde hafif ateş ve önce göğüste başlayan ve bütün vücuda yayılan sulu kabarcıklar şeklinde, kendini gösterir. Bu kabarcıklar açık pembe renkte önce sulu, sonra kabuklu olup son derece kaşıntılıdır. Hastalık süresince karbonatlı su ile döküntülerin silinmesi kaşınmayı azaltır. Döküntüler genelde iz bırakmaz, ancak yine de eller temiz tutulup tırnaklar kısa kesilmeli ve daha büyük çocukların kaşımaması istenmelidir. Çocuğun yata

Çocuk Felci Nasıl Bir Hastalıktır?

ÇOCUK FELCİ Çocuk Felcinin Belirtileri Ateş, baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, ense sertliği ile kendini gösteren, başlangıçta daha çok üst solunum yolu enfeksiyonuna benzer tablo gösteren, virüslerin sebep olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalık ,hastaların bir kısmında daha hafif seyir izlese de bir kısmında hastanın iyileştiğinin düşünüldüğü dönemden 1-2 gün sonra ağrı ve ense sertliği ile daha şiddetli olarak ortaya çıkar. Hastaların %80'ninde felç görülmezken bazı tiplerinde birkaç gün süren yüksek ateşten sonra asimetrik olarak sağ kol etkilendiğinde, sol bacak etkilenir ve felç görülür. Çok şiddetli biçimleri ölümle sonuçlanabilir. Felç görülen tipinde hastalığın iyileşmesini takiben 18. aya kadar felç durumunda belli bir iyileşme görülebilir. Fizik tedavi iyileşme şansını artırabilir. Bundan sonra felcin iyileşmeyen kısmı genellikle kalıcıdır. Hastalık genellikle virüsün bulaştığı suların ve besinlerin ağız yolu ile alınması sonucu bulaşır. Hastalığı geçirme

Boğmacanın Belirtileri

Boğmacanın Belirtileri Nelerdir? Her yaşta görülebilen ancak 2 yaşın altındaki çocuklarda daha sık görülen ve ağır seyreden boğmacanın nedeni boğmaca basilidir. Bu hastalığın en tipik özelliği nezle ve üst üste gelen öksürük nöbetleridir. Küçük çocuklarda 7-10 günlük kuluçka dönemi tamamen belirtisizdir. Daha sonra 1-2 hafta süreli nezle, öksürük, hafif ateş, bazen kusma görülür. Çocuk halsiz ve bitkindir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarına benzer bir görünüm sunar. Bu döneme nezle dönemi de denir. Nezle dönemini daha çok geceleri aniden art arda gelen öksürük nöbetleri izler. Öksürük nöbetleri sırasında morarma, soluk durması ve kusma görülebilir. 3-4 hafta boyunca görülen öksürük nöbetlerinin süresi ve şiddeti hastadan hastaya değişir. Öksürük sırasında hava, gırtlaktan geçerken horoz ötüşüne benzer ses çıkarır. Öksürme nöbetlerinin giderek azaldığı dönem iyileşme dönemidir. Haftalar veya aylar sürebilir. Bu dönemde artık kusma görülmez, gece uykusu öksürük nöbetleri ile kesilmez,

Difteri Nedir?

DİFTERİ Difteri basilinin sebep olduğu özellikle çocuklarda öldürücü olabilen, ağır seyreden bir hastalıktır. Bu hastalığa halk arasında kuşpalazı da denilmektedir. Difterili bir hastayla yakın temasta bulunan aşısız bir çocukta basilin kuluçka dönemi olan 2-4 gün sonra ateş, boğaz ağrısı, ses kısıklığı, burun akıntısı görülür. Boyun lenf bezleri ağrılı ve büyümüştür. Boğazda, gırtlakta kirli sarı renkte Çaldırılınca kanayan geçici zar oluşur. Çok tehlikeli bir hastalıktır; ancak aşısının çocuklara 2. aydan sonra 4 hafta ara ile 3 kez karma aşı şeklinde (BDT) yapılması sonucunda çok nadir görür. Aşının 1 ve 3 yaşlarında 2 kez tekrarlanması hastalığa yakalanmayanların korunmasını sağlar. Basilin yerleşme yerine göre burun, ağız, boğaz, gırtlak, göz, göbek, deri ve orta kulak difterisi görülür. Belirtiler basilin yerleşme yerine göre farklılık gösterir. Hastalık sırasında basillerin salgıladığı antijen kalp ve sinir sisteminde hasara yol açar. 2-6 yaş arası çocuklarda daha sık görülü

Ateşli Çocuk Terletilir Mi?

Ateşi yükselen ve titreyen çocuk terletilir mi? Ateşli çocuğu battaniye ya da yorgan altına alarak terletmeye çalışmak eskiden gelme yanlış uygulamalardan bir tanesidir. Ateşten titreyen ve nöbet geçiren çocuğun üstünü örtmek onun ateşinin daha fazla yükselmesine neden olur. Bu uygulama yanlış ve tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir uygulamadır. Ateşi olan çocuğun üzerini örtmek değil tam tersi açmak gerekir. Bu nedenle kalın giysileri üzerinden çıkarılarak daha ince giysiler giydirilir. Şort ve atletle kalacak halde soyundurulabilir. Çocuğun ateşlenmesi durumunda yapılacak şeylerden bir tanesi ılık su ile banyo yaptırmaktır. Banyodan sonra çocuk iyice kurulanmalıdır. Ayrıca bir havlu soğuk suyla ıslatılıp sıkıldıktan sonra çocuğun vücudunda gezdirilerek soğuk kompres yapılabilir. Soğuk kompres boyun, koltukaltı, gövde ve kasık gibi alanlara uygulandığında daha iyi sonuç elde edilebilir. Bunun yanısıra ateş düşürücü bazı ilaçlar ve ateş düşürücü fitil kullanılabilir. Çocuklarda ate

Ayak Temizliği

Ayak Temizliği Ayaklarımız giydiğimiz çoraplardan ve ayakkabılardan ötürü havasız kalır ve günlük olarak düzenli yıkanmaları gerekir. Ayaklarımızı yıkamadığımızda ayaklarımız kokarak çevremizdeki insanları rahatsız edebilir ve bizi de istenmeyen bir durumun içine sokabilir. Ayrıca yıkanmayan ayakların sağlığı bozulacağından ileride nasır ve mantar gibi rahatsızlıklara sebep olabilir. Ayaklarımızı her gün düzenli bir şekilde yıkamalıyız ve yıkadıktan sonra parmak aralarına varıncaya dek iyice kurulamalıyız. Bunun için ayak havlusu ya da saç kurutma makinesi kullanabiliriz. Nemli kalan parmak aralarında mantara neden olan bakteriler üremesi kolaylaşır. Başka yerlere mikrop bulaşmaması açısından ayak havlularımızı sadece ayaklarımız için kullanmalıyız. Ayağımızın sağlığı ve temizliği için giydiğimiz çorap ve ayakkabılar oldukça önem taşır. Ayak sağlığı için nemi daha iyi çektiği için bilhassa pamuklu çoraplar tercih edilmelidir. Giydiğimiz çorapları temiz kullanmalı ve günlük olarak d

Hepatit Nedir?

HEPATİT Hepatit çoğumuzun sarılık olarak bildiği hastalıktır. Hepatitle ilgili 4 tip virüsten söz edilmektedir. Ancak daha çok bilineni ve yaygın olarak görüleni A ve B tipidir. İnsanlar hepatit A virüsünü bu virüsü barındıran su ve besinlerden alırlar. Kuluçka süresi 15-50 gün olan bu virüs önce bağırsaklarda çoğalır daha sonra kan yolu ile karaciğerlere ulaşır ve burada enfeksiyon yapar. Daha çok çocuklarda görülen Hepatit A hafif ateş, halsizlik, karın ağrısı, kusma, göz akında ve deride sarılıkla kendini gösterir. Hastanın idrarı çay rengindedir. Tıbbi muayenelere göre karaciğer normal boyutlarına göre daha büyüktür. Kesin tanı, kan ve idrar testlerine göre verilir. Genelde hastaların hepsi 2-3 haftada iyileşir. Özel ilaç tedavisi yoktur. Ancak aşırı halsiz oldukları için yatak istirahati sağlanmalıdır. Hastalık süresince yağı az, şeker, vitamin ve proteinden zengin diyet önerilir. Yine bu dönemde yetişkin hastalar alkol alımından kaçınmalıdır. Hastalıktan korunmak için öncelik

Pnömoni Nasıl Bir Hastalıktır?

PNÖMONİ NASIL BİR HASTALIKTIR? Pnömoni, akciğer dokusunun veya alveollerin iltihaplanması sonucunda görülen durumdur. Virüsler veya bakteriler zatürreye sebep olur. Gelişmekte olan ülkelerdeki zatürrelerin nedeni daha çok bakterilerdir. Ateş, öksürük, hızlı solunum, göğüste çekilme, solunum sırasında burun kanatlarında açılıp kapanma ve ileri vak'alarda morarma görülür. Virüslere bağlı zatürreler daha yavaş gelişirken, bakterilere bağlı zatürreler daha kısa sürede ve daha şiddetli gelişir. Bakterilerin neden olduğu zatürrelerde doktor kontrolünde tedavi uygulanır. Ağır durumlarda hastayı hastahaneye yatırmak gereklidir. Zatürre, ülkemizde bebek ve beş yaş altı çocuk ölümlerinin en başta gelen nedenidir. Bu hastalıkta destekleyici tedavi çok önemlidir. Hastanın yeterli sıvı almasına, protein değeri yüksek yiyeceklerle beslenmesine, oda ısısının çok yüksek veya çok düşük olmamasına, odanın sık sık havalandırılmasına ve belli oranda nemli olmasına, burun ve kulak temizliğine, rah

Menenjit Nasıl Bir Hastalıktır?

Menenjit Menenjit, bakteri ya da virüslerin neden olduğu beyin zarı iltihaplanmasıdır. Genellikle, daha başlangıçta hastanın durumu ağırdır. Kusma, ateş ve titreme nöbetleri, baş ağrısı ve ensede sertlik başlıca şikayetlerdir. Bebeklerde ise durum daha da tehlikelidir. Yeni doğanda ve bebeklerde ölümlere daha çok sebep olur. Bebeklerde de kusma , havale, tiz sesle ağlama, düzensiz solunum ve sarılık görülür. Büyük bıngıldak (fontanel) kabarıktır. Kusma ve ishalin birlikte görülmesi hastalığın mikrobik ve ciddi olduğunu düşündürmeli ve doktor gözetimine alınmalıdır. Hastalığın tam teşhisi büyük ve küçük çocuklarda beyin omurilik sıvısının incelenmesi ile olur. Klinik ve laboratuvar bulguları ve tam tedavi için doktor gözetiminde hatta hastahanede gözetim altında tutulmalıdır. Hastalığın erken teşhisi çok önemlidir. Enseye dokunulduğunda refleks olarak bacakları çekme durumu ipucu verebilir. Bakterilerin neden olduğu menenjitte doktor kontrolünde tedavi yapılır. Hastaya, ishal ve ku

Mikrosefali Nedir?

MİKROSEFALİ Bıngıldağın erken kapanması sonucunda oluşan küçük kafa, mikrosefali olarak adlandırılır. Nörogelişimsel bir bozukluktan kaynaklanır. Mikrosefali olgularda baş çevresi, yaşına ve cinsiyetine göre ortalama ölçülerin altında olur. Bu bozukluk doğuştan da olabilir hayatın ilk birkaç yılı içerisinde de oluşabilir. Gebelik süresinde meydana gelen anormal gelişimler doğacak bebeğin mikrosefali doğmasına neden olabilir. Bunlar akraba evliliği gibi genetik faktörlerden ya da çevresel nedenlerden kaynaklanır. Annede görülen enfeksiyon hastalıkları ya da gebelik süresince radyasyona maruz kalma da mikrosefali nedenleri arasındadır.

Kronik Hastalık Nedir?

KRONİK HASTALIK Kronik kelimesi, sözlük olarak; müzmin, süreğen, devamlı gibi anlamlar taşır. Kronik hastalıklar denildiğinde ise kişinin hayatı boyunca üzerinde taşımak zorunda kaldığı hastalık türleri akla gelir. Kronik hastalıkların kesin tedavileri yoktur. Sadece geçici iyileşme sağlayan ya da hastalığın verdiği olumsuzlukları en aza indiren tedavi yöntemleri uygulanır.

Histeri Nasıl Bir Hastalıktır?

Histeri Nasıl Bir Hastalıktır? Korku, sinir gerginliği, aşırı yorgunluk, terleme, çarpıntı, heyecan, bazen de ani ateş yükselmesi ile birlikte daha çok genç kadınlarda görülen bir hastalıktır. Bilinç kaybı yoktur. Ama gözler sıkıca kapatılmış durumdadır. Üst göz kapağı kaldırılmak istendiğinde histerili kişi direnç gösterir. Kol ve bacaklarda uyuşukluk vardır. Kol ve bacaklarının oynamadığını söyleyebilir. Böyle bir durumda hastanın etrafındaki kalabalık dağıtılmalıdır. Histerili kişiye krize yol açan nedenle ilgili ikna edici sözler söylenerek rahatlaması sağlanmaya çalışılmalıdır. Hasta krizden sonra muhakkak doktora götürülmelidir. İlgili aramalar: histeri nedir? histeri nasıl bir hastalıktır?

Sara Nasıl Bir Hastalıktır?

SARA NASIL BİR HASTALIKTIR? Beyindeki elektrik faaliyetlerinin akışındaki düzensizliğe bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Hastada kol ve bacakların açılıp kapanması şeklinde kasılmalar olur. Hasta dilini ısırabilir. Vücut kasları 5-10 saniye kasılıp gevşer. Ağzından salya ve kan gelebilir. Hastanın bilinci kaybolduğundan olduğu yere düşer. Sara hastalarının sara hastası olduklarını belirten bir kartı yanında taşımaları ve yakın çevresini haberdar etmeleri iyi olur. Sara nöbeti geçiren hastada kart olması, ona doğru müdahale edilmesini sağlar ve bunun yanısıra yanlış müdahalelerden onu korumaya yardımcı olur. Sara nöbeti geçiren birine yapılacak ilk yardım şu şekilde olmalıdır; - Hastaya nöbet geldiği sırada hastanın yanında olanlar onun sert zemine düşmesini engellemeli, panik yaratmamalı ve etrafındaki kalabalığı dağıtmalıdır. - Hasta yan yatırılmalı ve bir eli başının altına konup başı yan çevrilmelidir. - Kramp ve kasılmaları birkaç dakikadan fazla sürerse acilen hast

Bayılma Durumunda Ne Yapılır?

Bayılma durumunda yapılacak ilk yardım uygulamaları şunlardır: - Bayılan kişinin etrafındaki kalabalık dağıtılmalı. - Rahat soluk alması sağlanmalı. - Ayakları yukarı kaldırılarak beyne giden kan miktarı artırılmalı. - Kusma ihtimaline karşı yan yatırılmalı. - Amonyak veya kolonya koklatılarak nefes alıp vermesi sağlanmalı. - İhtiyaç halinde yapay solunum ve kalp masajı uygulanmalı. - Baygınlık geçtikten sonra nedenleri araştırılmalı ve ona göre tedavi yapılmalıdır. İlgili aramalar: bayılma durumunda ne yapılır? bayılan birine ne yapılır? bayılmada ilk yardım nasıl olmalıdır?

Bayılma Nedir? Bayılma Neden Olur?

BAYILMA Bayılma, beynin oksijen azlığı ya da yokluğuna bağlı olarak bilincini kısa bir süre için kaybetmesidir. Bayılma sırasında geçici olarak solunum ve kan dolaşımı durabilir. Dolaşım yetmezliği, tansiyon düşürücü ilaçların kullanılması, aşırı kan ya da sıvı kaybı, kalp ya da kalbe giden damarlara ilişkin problemler, oksijensiz kalma, aşırı kansızlık, beyin damarlarında daralma veya tıkanıklığa bağlı olarak bayılmalar görüldüğü gibi histeri gibi ruhsal nedenlere bağlı olarak da bayılma görülebilir. Bayılmadan biraz önce kişi baş dönmesi, bulantı, kulaklarında uğultu, bulanık görme, göz kararması ve sıcaklık hisseder. Bu durumda oturmalı, bir süre yatarak dinlenmelidir. Bilinç kaybının göstergesi deri renginde solukluk, soğuk ter, hafif ve hızlı nabızdır. Bu sırada tansiyon düşer ve beyine yeterince oksijen iletilmez. İlgili aramalar: bayılma nedir? bayılma neden olur? bayılmanın nedenleri nelerdir?

Anomali Nedir?

ANOMALİ Normalden farklı gelişim gösterme demektir (anormallik). Tıpta, vücuttaki kusur ve sakatlıklara anomali denir. Doğuştan gelen bir çok anomali türü mevcuttur. Bunlar hayatla bağdaşan ve hayatla bağdaşmayan olarak gruplandırılırlar. Hayatla bağdaşmayan anomalilerde sakatlık ve kusurlar bebeğin hayatını devam ettirmesine müsaade etmeyecek kadar ağır seyreder. Hayatla bağdaşan anomalili hastalar; ameliyat, ilaç tedavisi gibi yöntemlerle hayata kazandırılabilir. Bazı vakalar hayata kazandırılabilir fakat çeşitli derecelerde sakatlıklarla yaşamak zorunda kalabilmektedirler.

Yoksunluk Nedir?

YOKSUNLUK Bağımlılık yapan herhangi bir maddeye alışmış ya da tamamen bağımlı olan bir kişinin bu maddeden uzak durarak aniden madde alımını kesmesi ile ortaya çıkan psikolojik ve fiziksel belirtilerin tamamına yoksunluk denir. Yoksunluk krizleri bazen o kadar şiddetli olur ki bağımlılar kendilerine zarar verecek kadar ileriye gitmekten kaçınmazlar. Bu sebeple madde bağımlılığı tedavisi alan kişilerde madde bir kereden kesilmek yerine dozu azaltılarak kesilir ya da bazı ilaçlar yardımıyla bu maddenin etkisi ortadan kaldırılmaya çalışılır. İlgili aramalar: uyuşturucu madde yoksunluğu nedir? yoksunluk ne demektir? yoksunluk krizi neden olur?

Skrotum Nedir?

SKROTUM (SCROTUM) Erbezlerinin (testislerin) içinde bulunduğu penisin altında bulunan penisle birleşik keseye skrotum denir. Bu organ sadece erkeklerde bulunur. Deriden ve düz kaslı liflerden meydana gelir. İnce duvarlarla çevrilidir. Deriden emilen ilaçların en iyi emildiği yerlerden biridir. Skrotum olmasa insanlar dahil bir çok canlı üreyemezdi ve biz bu yazıyı yazamazdık :) Skrotumun görevi testisleri muhafaza etmek ve spermlerin sıcaklığını dengelemektir. Sperm dediğimiz erkek üreme hücreleri, insan vücudunu sıcaklığında yaşamazlar. Bu nedenle anatomik olarak çok önemli bir yapı olan skrotum vardır. Soğuk havalarda sktorum büzüşür ve tersi olarak sıcak havalarda hacmi artar ve sarkar. Spermlerin içinde bulunduğu sıcaklığı koruyarak sperm sayısının azalması önlenmeye çalışılır. Normalde 34,4 santigrat derece olması gereken skrotum iç sıcaklığındaki 1-2 derecelik bir artış bile spermlerin sayısının azalmasına neden olur. Sperm sayısının az olduğu durumlarda üreme zorlaşır. Skro

Skorbüt Nedir?

SKORBÜT (İSKORBÜT) C vitamini eksikliği durumunda ortaya çıkan hastalığa skorbüt denir. Hal arasında bu hastalığa diş eti çekilmesi de denilmektedir. Daha çok uzun süre vücudunun ihtiyacı kadar C vitamini alamayan çocuklarda görülmektedir. Hastalık kendisini yorgunluk, iştahsızlık, zayıflama, yaraların geç iyileşmesi, cilt kuruluğu, cilt çatlakları, diş etlerinde şişme ve kanama gibi belirtilerle gösterir. Eskiden uzun süre denizlerde kalan denizcilerde sık görülürdü. Vitamin haplarının henüz olmadığı, taze sebze ve meyvelerin uzun süre korunamadığı o yıllarda denizcilerin çoğu bu hastalığa yakalanırdı. Sonradan rom, taze misket limonu, turşu, sirke gibi erzakları yanlarına alarak bu hastalığın etkilerini azaltmayı başarmışlardır. Hastalığa yakalanan çocukların vücut dirençleri düştüğü için enfeksiyon hastalıklarına yakalanma olasılığı artmaktadır. Bacaklarda ödeme neden olabilir. Küçük çocukların bu tür hastalıklara yakalanmasını önlemek için günde 4-5 çorba kaşığı kadar limon, p

Turnike Nedir? Turnike Nasıl Yapılır?

Resim
TURNİKE Turnike kanamayı durdurmak için yapılan boğucu sargıdır. Sadece imkansızlıklar ve acil durumlar nedeniyle kanamayı durdurmak amacıyla yapılmalıdır. Büyük bir atardamar kesilmiş ya da kopmuşsa turnike uygulanmalıdır. Her kanamada kullanılacak bir yöntem değildir. Sadece kişinin hayatını kaybetmesine neden olabilecek büyüklükte bir kanamanın olduğu durumlarda uygulanmalıdır. Turnike kanamanın olduğu yerin biraz üzerinde, yarayla temas etmeyecek şekilde yapılmalıdır. Turnike gevşek yapılmamalıdır. Kanamayı durduracak yeterli sertlikte sargı yapılmalıdır. Turnikenin vücutta kalma süresi oldukça önemlidir. Bu sebeple turnike yapıldıktan sonra turnike üzerine veya vücutta bir başka yere not bırakarak, turnikenin yapıldığı tarih ve saat mutlaka yazılmalıdır. Turnike en fazla 1-2 saat süre ile hastaya zarar vermeden kalabilir. Bu süre aşıldığında doku harabiyeti görülmeye başlar ve kişi ciddi zarar görebilir. Turnike daha fazla alana baskı yapacak bir nesne ile yapılmalıdır. İp, tel g

Rehabilitasyon Nedir?

REHABİLİTASYON Kişide bulunan hastalığın ya da sakatlık durumunun, onun üzerindeki bedensel ve sosyal zararları asgariye indirmek ve yaşam kalitesini yükselterek topluma uyumunu artırmak amacıyla yapılan her türlü çalışmaya rehabilitasyon denir. Gerçek anlamda da rehabilitasyon sözcüğünün karşılığı; onarmak, tamir etmek gibi anlamlara gelir. Bu çalışmalar fiziksel yöntemler, psikolojik yöntemler ya da her ikisi birden uygulanarak kişiler rehabilite edilebilir. Rehabilitasyon çalışmaları günümüzde oldukça önem kazanmış ve çok çeşitli amaçlarla kullanılmaya başlamıştır. İlgili aramalar: rehabilitasyon nedir?

Tıbbi Düşük (Tıbbi Nedenli Tahliye) Nedir?

TIBBİ DÜŞÜK Gebenin ya da doğacak çocuğun sağlığını bozan ya da sağlığını bozabilecek, her ikisi açısından da hayati risk taşıyan durumu önlemek amacıyla ya da bu durumun etkisini ortadan kaldırmak amacıyla gebeliğin doktor tarafından sonlandırılması işlemidir. Tıbbi nedenli tahliye olarak da adlandırılır. Ülkemizdeki mevcut yasalarla, anne karnındaki bebek, gebeliğin 10. haftasına kadar ailesinin isteği üzerine alınabilmektedir. Fakat 11. gebelik haftasından sonra, anne karnındaki bebek anne için hayati risk oluşturuyorsa ya da doğacak bebeğin ağır sakatlığı olacaksa, kadın hastalıkları uzmanın doktorunun ve ilgili daldan bir diğer doktorun hazırlayacağı gerekçeli rapor ile tıbbi nedenli tahliye gerçekleştirilir.